22 Eylül 2007 Cumartesi

Kristal kuru kafanın sırrı (GALERİ) | Haber'in Doğru Adresi [ internethaber.com ]

Harçsız taş set
Peru'nun Cusco bölgesindeki bir İnka kalesinin etrafını 360 metre boyunca zikzak yaparak saran 9 metrelik setlerin yapımında, tanesi 300 tona varan kireçtaşı blokları kullanılmış. Ancak hiç harç kullanılmamasına rağmen bu kayalar, arasına bıçak bile sokulamayacak kadar mükemmel yerleştirilmiş.



Antik çağı bilgisayarı
1900 yılında Girit açıklarındaki bir batıkta araştırma yapan bilim adamları ilginç bir cisme rastladı. Tahta bir muhafazanın içine yerleştirilmiş bir dizi bronz dişliden oluşan bu garip nesnenin kasası, yüzeye çıkarıldığı anda dağıldı ve cihazın içindeki karmaşık yapı ortaya çıktı. Yapılan çalışmaların ardından, bu aygıtın Ay, Güneş ve diğer gezegenlerin konumlarını hesaplamak ve istendiği anda bunların pozisyonlarına yönelik tahminlerde bulunmak için geliştirildiği anlaşıldı.


Concord'un atası
M.Ö 200'de yapıldığı sanılan bu nesne, 1898 yılında Mısır'da bir lahitte bulundu. Ancak gerçek uçaklar icat edilene kadar ne olduğu konusunda kimse bir fikir beyan edememişti. 1972'de arkeolog Halil Mesiha bunun bir model uçak olduğunu, mükemmel bir aerodinamiğinin bulunduğunu ve kanatlarının Concorde'u andırdığını iddia etti.


1000 yılda yapılan kent
Pasifik Okyanusu'ndaki Mikronezya adası yakınlarına kurulu antik Nan Madol kentinin inşası, M.Ö 200'de başladı ve 1000 yıl sürdü. 250 milyon tonluk dev bazalt bloklar kullanılarak yapılan bu kent, 100 yapay adayı kanallarla birbirine bağlıyor. Bu kadar bazaltın bölgeye nasıl getirildiği ise hala sır.



Geleceği gören harita
Coğrafya ve harita uzmanı ünlü Türk denizci Piri Reis'in 1513'te çizdiği Afrika, Amerika ve Güney Kutbu'nu gösteren harita, ortaya çıkarıldığı 1929 yılında ortalığı karıştırdı. Çünkü Güney Kutbu'nun keşfi, haritanın çizilmesinden çok sonra, yani 1818'de gerçekleşmişti. Dahası, Piri Reis'in haritası, kıtanın buz altında kalmış sahil kesimlerini de gösteriyordu. Ancak kıta üzerindeki buzlar, haritanın çizilmesinden tam 6 bin yıl önce erimişti.


2 bin yıllık pil
Alman arkeolog Wilhelm Konig tarafından 1938'de Irak'ın başkenti Bağdat'ın yakınlarında bulunan 2 bin yıllık pil, bilim adamlarını şaşkına düşürdü. Konig, 13 santimetre boyundaki toprak bir kabın içine monte edilmiş bir bakır silindir, onun etrafındaki demir çubuk ve testinin ağzını kapatan asfalttan oluşan bu nesneyi "dünyanın en eski pili" olarak tanımladı. Pilin 2 volt enerji ürettiği saptanırken, 1800'lü yularda modern pili icat eden Alessandro Volta adlı İtalyan kontunun da şöhretine gölge düştü.



Kristal kuru kafa
Maya dönemine ait 1000 yıllık bu kristal kuru kafa, tek bir blok kristal üzerine oyma olarak yapılmış. Nasıl yapıldığı hala anlaşılamayan kuru kafanın altından tutulan ışık, doğrudan göz çukurundan yansıyor. Bu teknolojinin bugün bile mümkün olmadığı söyleniyor.



Uzaylılar için iniş pisti
Peru'nun Pampa sahilindeki 450 kilometrekarelik alan üzerine çizili motifler, M.O. 300 üe M.S. 600 arasındaki dönemi kapsayan hayvan ve bitki şekillerini resmediyor. Nazca medeniyeti tarafından yapıldığı düşünülen bu garip motiflerin, uzaylılar için bir iniş pisti vazifesi gördüğü öne sürülüyor.



Kayaya gömülü çekiç
Tahta sap ve demir tokmaktan oluşan bu çekiç, 1936'da Teksas'ta 400-500 milyon yıllık bir kayanın içine gömülü olarak bulundu. Modern bir aletin tarih öncesi bir kaya kütlesinin içine nasıl girdiği bir yana, çekiçte kullanılan demirin günümüz demirlerinden bile saf olması bilim adamlarını hayrete düşürdü.

Kristal kuru kafanın sırrı (GALERİ) | Haber'in Doğru Adresi [ internethaber.com ]

Harçsız taş set
Peru'nun Cusco bölgesindeki bir İnka kalesinin etrafını 360 metre boyunca zikzak yaparak saran 9 metrelik setlerin yapımında, tanesi 300 tona varan kireçtaşı blokları kullanılmış. Ancak hiç harç kullanılmamasına rağmen bu kayalar, arasına bıçak bile sokulamayacak kadar mükemmel yerleştirilmiş.



Antik çağı bilgisayarı
1900 yılında Girit açıklarındaki bir batıkta araştırma yapan bilim adamları ilginç bir cisme rastladı. Tahta bir muhafazanın içine yerleştirilmiş bir dizi bronz dişliden oluşan bu garip nesnenin kasası, yüzeye çıkarıldığı anda dağıldı ve cihazın içindeki karmaşık yapı ortaya çıktı. Yapılan çalışmaların ardından, bu aygıtın Ay, Güneş ve diğer gezegenlerin konumlarını hesaplamak ve istendiği anda bunların pozisyonlarına yönelik tahminlerde bulunmak için geliştirildiği anlaşıldı.


Concord'un atası
M.Ö 200'de yapıldığı sanılan bu nesne, 1898 yılında Mısır'da bir lahitte bulundu. Ancak gerçek uçaklar icat edilene kadar ne olduğu konusunda kimse bir fikir beyan edememişti. 1972'de arkeolog Halil Mesiha bunun bir model uçak olduğunu, mükemmel bir aerodinamiğinin bulunduğunu ve kanatlarının Concorde'u andırdığını iddia etti.


1000 yılda yapılan kent
Pasifik Okyanusu'ndaki Mikronezya adası yakınlarına kurulu antik Nan Madol kentinin inşası, M.Ö 200'de başladı ve 1000 yıl sürdü. 250 milyon tonluk dev bazalt bloklar kullanılarak yapılan bu kent, 100 yapay adayı kanallarla birbirine bağlıyor. Bu kadar bazaltın bölgeye nasıl getirildiği ise hala sır.



Geleceği gören harita
Coğrafya ve harita uzmanı ünlü Türk denizci Piri Reis'in 1513'te çizdiği Afrika, Amerika ve Güney Kutbu'nu gösteren harita, ortaya çıkarıldığı 1929 yılında ortalığı karıştırdı. Çünkü Güney Kutbu'nun keşfi, haritanın çizilmesinden çok sonra, yani 1818'de gerçekleşmişti. Dahası, Piri Reis'in haritası, kıtanın buz altında kalmış sahil kesimlerini de gösteriyordu. Ancak kıta üzerindeki buzlar, haritanın çizilmesinden tam 6 bin yıl önce erimişti.


2 bin yıllık pil
Alman arkeolog Wilhelm Konig tarafından 1938'de Irak'ın başkenti Bağdat'ın yakınlarında bulunan 2 bin yıllık pil, bilim adamlarını şaşkına düşürdü. Konig, 13 santimetre boyundaki toprak bir kabın içine monte edilmiş bir bakır silindir, onun etrafındaki demir çubuk ve testinin ağzını kapatan asfalttan oluşan bu nesneyi "dünyanın en eski pili" olarak tanımladı. Pilin 2 volt enerji ürettiği saptanırken, 1800'lü yularda modern pili icat eden Alessandro Volta adlı İtalyan kontunun da şöhretine gölge düştü.



Kristal kuru kafa
Maya dönemine ait 1000 yıllık bu kristal kuru kafa, tek bir blok kristal üzerine oyma olarak yapılmış. Nasıl yapıldığı hala anlaşılamayan kuru kafanın altından tutulan ışık, doğrudan göz çukurundan yansıyor. Bu teknolojinin bugün bile mümkün olmadığı söyleniyor.



Uzaylılar için iniş pisti
Peru'nun Pampa sahilindeki 450 kilometrekarelik alan üzerine çizili motifler, M.O. 300 üe M.S. 600 arasındaki dönemi kapsayan hayvan ve bitki şekillerini resmediyor. Nazca medeniyeti tarafından yapıldığı düşünülen bu garip motiflerin, uzaylılar için bir iniş pisti vazifesi gördüğü öne sürülüyor.



Kayaya gömülü çekiç
Tahta sap ve demir tokmaktan oluşan bu çekiç, 1936'da Teksas'ta 400-500 milyon yıllık bir kayanın içine gömülü olarak bulundu. Modern bir aletin tarih öncesi bir kaya kütlesinin içine nasıl girdiği bir yana, çekiçte kullanılan demirin günümüz demirlerinden bile saf olması bilim adamlarını hayrete düşürdü.

Kristal kuru kafanın sırrı (GALERİ) | Haber'in Doğru Adresi [ internethaber.com ]

Harçsız taş set
Peru'nun Cusco bölgesindeki bir İnka kalesinin etrafını 360 metre boyunca zikzak yaparak saran 9 metrelik setlerin yapımında, tanesi 300 tona varan kireçtaşı blokları kullanılmış. Ancak hiç harç kullanılmamasına rağmen bu kayalar, arasına bıçak bile sokulamayacak kadar mükemmel yerleştirilmiş.



Antik çağı bilgisayarı
1900 yılında Girit açıklarındaki bir batıkta araştırma yapan bilim adamları ilginç bir cisme rastladı. Tahta bir muhafazanın içine yerleştirilmiş bir dizi bronz dişliden oluşan bu garip nesnenin kasası, yüzeye çıkarıldığı anda dağıldı ve cihazın içindeki karmaşık yapı ortaya çıktı. Yapılan çalışmaların ardından, bu aygıtın Ay, Güneş ve diğer gezegenlerin konumlarını hesaplamak ve istendiği anda bunların pozisyonlarına yönelik tahminlerde bulunmak için geliştirildiği anlaşıldı.


Concord'un atası
M.Ö 200'de yapıldığı sanılan bu nesne, 1898 yılında Mısır'da bir lahitte bulundu. Ancak gerçek uçaklar icat edilene kadar ne olduğu konusunda kimse bir fikir beyan edememişti. 1972'de arkeolog Halil Mesiha bunun bir model uçak olduğunu, mükemmel bir aerodinamiğinin bulunduğunu ve kanatlarının Concorde'u andırdığını iddia etti.


1000 yılda yapılan kent
Pasifik Okyanusu'ndaki Mikronezya adası yakınlarına kurulu antik Nan Madol kentinin inşası, M.Ö 200'de başladı ve 1000 yıl sürdü. 250 milyon tonluk dev bazalt bloklar kullanılarak yapılan bu kent, 100 yapay adayı kanallarla birbirine bağlıyor. Bu kadar bazaltın bölgeye nasıl getirildiği ise hala sır.



Geleceği gören harita
Coğrafya ve harita uzmanı ünlü Türk denizci Piri Reis'in 1513'te çizdiği Afrika, Amerika ve Güney Kutbu'nu gösteren harita, ortaya çıkarıldığı 1929 yılında ortalığı karıştırdı. Çünkü Güney Kutbu'nun keşfi, haritanın çizilmesinden çok sonra, yani 1818'de gerçekleşmişti. Dahası, Piri Reis'in haritası, kıtanın buz altında kalmış sahil kesimlerini de gösteriyordu. Ancak kıta üzerindeki buzlar, haritanın çizilmesinden tam 6 bin yıl önce erimişti.


2 bin yıllık pil
Alman arkeolog Wilhelm Konig tarafından 1938'de Irak'ın başkenti Bağdat'ın yakınlarında bulunan 2 bin yıllık pil, bilim adamlarını şaşkına düşürdü. Konig, 13 santimetre boyundaki toprak bir kabın içine monte edilmiş bir bakır silindir, onun etrafındaki demir çubuk ve testinin ağzını kapatan asfalttan oluşan bu nesneyi "dünyanın en eski pili" olarak tanımladı. Pilin 2 volt enerji ürettiği saptanırken, 1800'lü yularda modern pili icat eden Alessandro Volta adlı İtalyan kontunun da şöhretine gölge düştü.



Kristal kuru kafa
Maya dönemine ait 1000 yıllık bu kristal kuru kafa, tek bir blok kristal üzerine oyma olarak yapılmış. Nasıl yapıldığı hala anlaşılamayan kuru kafanın altından tutulan ışık, doğrudan göz çukurundan yansıyor. Bu teknolojinin bugün bile mümkün olmadığı söyleniyor.



Uzaylılar için iniş pisti
Peru'nun Pampa sahilindeki 450 kilometrekarelik alan üzerine çizili motifler, M.O. 300 üe M.S. 600 arasındaki dönemi kapsayan hayvan ve bitki şekillerini resmediyor. Nazca medeniyeti tarafından yapıldığı düşünülen bu garip motiflerin, uzaylılar için bir iniş pisti vazifesi gördüğü öne sürülüyor.



Kayaya gömülü çekiç
Tahta sap ve demir tokmaktan oluşan bu çekiç, 1936'da Teksas'ta 400-500 milyon yıllık bir kayanın içine gömülü olarak bulundu. Modern bir aletin tarih öncesi bir kaya kütlesinin içine nasıl girdiği bir yana, çekiçte kullanılan demirin günümüz demirlerinden bile saf olması bilim adamlarını hayrete düşürdü.

8 Eylül 2007 Cumartesi

500 yıldır böyle oturuyor

İnkalılar tarafından tanrıları için kurban edildiğinde henüz 15 yaşındaydı.
Kurban etme ritüelinin üstünden tam 500 yıl geçmiş olmasına rağmen yüzünün ifadesi, hüzünlü gözleri ona bakanların kanlarını donduruyor.

Arkeoloji tarihine "La Doncella" ismiyle geçen küçük kızın cesedi Arjantin'deki High Mountain Arkeoloji Müzesi'nde bugüne kadar bulunmuş en eski ve en iyi korunmuş cesetlerden biri olarak sergileniyor.

Beyni, derisi, saçları tam olarak korunmuş olan La Doncella'nın cesedi 1999 yılında bulunduğunda, yanında iki çocuğun cesedi daha vardı. Onlara ise El Nino, La Nina del Rayo isimleri verildi.


7 Eylül 2007 Cuma

İnsanlığı bekleyen 10 tehlike

EVRİM SAATİNİN SONU
Bilimadamları, doğadaki canlıların evrim saatini belirleyen telomer adlı DNA zincirlerinin kasılmasıyla; kanser, alzheimer gibi yaşlılığa bağlı hastalıkların da oluşma riskinin arttığını kaydediyor.
Olasığı: Düşük
Gerçekleşirse insanlığın ne kadarı yok olur: %80'i

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ
Atmosferde biriken zararlı gazların yarattığı sera etkisiyle bu yüzyılın sonuna kadar dünya sıcaklığında yaklaşık 2 derecelik artış bekleniyor. Bu ısı artışı; gıda stokları üzerinde onarılamaz hasar yaratacak.
Olasılığı: Yüksek
Gerçekleşirse insalığın ne kadarı yok olur: %60'ı

KARA DELİKLER
Bilimadamları, dünyanın bir kara delik tarafından yutulması olasılığını da göz ardı etmiyor.
Olasılığı: Çok düşük
Gerçekleşirse insanlığın ne kadarı yok olur: %100'ü

KOZMİK PATLAMA
Samanyolu'ndaki bir gezegenin patlamasıyla ortaya çıkacak gama ışınları, dünyada yeni bir buzul çağı başlatabilir.
Olasılığı: Düşük
Gerçekleşirse insanlığın ne kadarı yok olur: %40'ı

METEOR ÇARPMASI
Çapı 1.5 kilometre büyüklüğünde bir meteor, bir kaç milyon yılda bir dünyaya çarpıyor. Çarpışmanın küresel sonucu ise; yeni bir buzul çağı.
Olasılığı: Orta
Gerçekleşirse insalığın ne kadarı yok olur: %50'si

NÜKLEER SAVAŞ Uluslararası strateji uzmanları, Soğuk Savaş'ın bitimiyle azalan Nükleer Savaş olasılığının bugün İsrail, Hindistan, Pakistan ve Kuzay Kore gibi nükleer silaha sahip ülkeler nedeniyle hala sürdüğünü belirtiyor.
Olasılığı: Düşük
Gerçekleşirse insanlığın ne kadar yok olur: %80'i

AKILLI ROBOTLARIN HAKİMİYETİ Teknolojinin gelişmesiyle 2050'ye kadar robotların insan gibi düşünmeye başlayacağı tahmin ediliyor. Bunun sonucunda yaratıcıları üzerinde hakimiyet kurma olasılığı göz ardı edilmiyor.
Olasılığı: Yüksek
Gerçekleşirse insanlığın ne kadarı yok olur: %80'i

SALGIN HASTALIKLAR Son yüzyılda AIDS, SARS gibi sangın hastalıklarla mücadele eden insanoğlunun, daha kötü salgınlara maruz kalabileceği belirtiliyor. En yakın olasılık, Asya'yı vuran kuş giribi virüsünün tüm dünyaya yayılması.
Olasılığı: Çok yüksek
Gerçekleşirse insanlığın ne kadarı yok olur: %30'u

SÜPER VOLKAN PATLAMASI Süper volkanlar 50 yılda bir faaliyete geçiyor. Yarattıkları yıkımsa, meteor çarpmasının 12 katı.
Olasılığı: Çok yüksek
Gerçekleşirse insanlığın ne kadarı yok olur: %70'i

TERÖRİZM
Uzmanlara göre; terösit grupların, biyolojik ve kimyasal kitle imha silahlarıyla saldırı düzenleme olasılığı her geçen gün artıyor.
Olasılığı: Çok yüksek
Gerçekleşirse insanlığın ne kadarı yok olur: %20'si

30 Ağustos 2007 Perşembe

İşte geleceğin otomobilleri - Video - SAMANYOLU HABER

'Yoğun trafik' kavramını tarihe karıştıracak ve sıradan otomobil konseptini tamamen değiştirecek 'uçan otomobiller' görücüye çıktı.

Bir Amerikan şirketi tarafından üretimine başlanan geleceğin otomobilleri tıpkı bir helikopter gibi hareket ediyor ve yerden yaklaşık 3000 metre yüksekliğe çıkabiliyor.
Benzin, dizel ve etanol seçenekleri bulunan aracı, tek bir tuşa basarak yolda kullanılabilir hale getirmek de mümkün...

Şirket yetkilisi Dr. Paul Moller, şimdilik 2 kişilik olarak tasarlanmış olan aracı yakın zamanda bir aile otomobiline dönüştürmeyi planladıklarını belirtiyor.

Birkaç ay içinde piyasalardaki yerini alması beklenen bu sıradışı otomobilin fiyatı ise 50.000 pound...

11 Temmuz 2007 Çarşamba

Annelerimizden neler ögrendik :)

SABIRLI OLMAYI;
"Baban eve gelsin, sen görürsün"

HAKKIMIZI ALACAğIMIZI;
"Eve vardığımızda ben bilirim sana yapacağımı"

DIYALOG KURMAYI;
"Sana bir şey sorduğumda cevap ver…!!"
"Ne söyleyeyim anne?"
"Sus!! Bana cevap verme!!!"

TIP BILGILERINI;
"Gözlerini şaşı yaparken bir gün öyle kalıvericeksin, görüceksin gününü"

OLGUN OLMAYI;
"Bu tabağın hepsini bitirmezsen asla büyüyemezsin."

GENETIK BILGILERI;
"Sen de o lanet olası babana çektin."

BILGELIGI;
"Benim yaşıma gel de anlarsın o zaman." ve…

ADALETI;
"Bir gün senin de çocukların olucak.. inşallah onlar da sana senin şimdi bana yaptıklarını yaparlar…"

KARPUZ ÇEKİRDEĞİNİN FAYDALARI

Beslenme ve diyet uzmanlarının yaz diyetlerinde sık yer verdiği karpuz, düşük kalori değerinin yanı sıra çeşitli kanser türlerine karşı etkili maddeler içermesiyle de doktorlarca tavsiye ediliyor.

İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi beslenme ve Diyet Uzmanı Erkan Erdal, bol miktarda C vitamini barındıran karpuzun aynı zamanda antioksidan özelliği olduğunu ve çeşitli kanser türlerine karşı etkili olan betakaroten içerdiğini kaydetti.

Karpuzda bulunan yüksek miktarda potasyumun ise kalp fonksiyonlarının ve kan basıncının düzenlenmesine yardımcı olduğunu ifade Eden Erdal, aynı zamanda iyi bir lif kaynağı olduğu için karpuzun bağırsak hareketlerini de düzenlediğine dikkati çekerek, bağırsak kanserini önlemede de karpuzun rol oynadığını söyledi.

Karpuzun, düşük kalori değerinin yanı sıra çeşitli kanser türlerine karşı DA etkili olduğu kanıtlandı.

Çekirdekleri de yararlı

Karpuz çekirdeklerinin de içinde bulunan "cucurbocitrin" adlı maddenin kan basıncını düşürmeye yardımcı olduğunu ifade Eden Erdal, çekirdeklerin içinde yer Alan bu maddenin böbrek fonksiyonlarının düzenlenmesine de yardımcı olduğunu kaydetti.

Kalorisinin düşük olmasına karşın, karpuzun "sınırsız" tüketilmesinin de söz konusu olmadığını belirten ve diyet yapanları tüketecekleri karpuzun miktarının ölçülü olması konusunda uyaran Erdal, orta büyüklükte bir karpuzun 8′de bir diliminde yaklaşık 45 kalori olduğunu ifade ederek, bu miktarın bir porsiyon için yeterli olduğunu kaydetti.

Erdal, karpuzu yaz aylarında hazırladıkları diyet programlarına mutlaka dahil ettiklerini belirterek, "Yağ ve kolesterol içermediğinden ve kalorisi düşük olduğundan, yaz aylarında yapılan diyetlerde karpuzun özel bir yeri var" diye konuştu.

Karpuz seçerken olgun, koyu renkli çekirdekli olmasına dikkat edilmesi gerektiğini anlatan Erdal, karpuzun çekirdeklerinin kurutulup ezilerek yenilebileceğini söyledi.

9 Temmuz 2007 Pazartesi

DERS ÇALIŞMA İLE İLGİLİ YAŞANAN SORUNLAR

Çok sayıda öğrenci ders çalışma ile ilgili yakınmalarını ve sorunlarını sık sık dile getirir. Bunlardan bir kısmı ders çalışmaya başlamakta güçlük çektiğinden , bir kısmı çalışmayı sürdüremediğinden, bir kısmı da çalıştığı halde başarılı olamadığından şikayetçidir.

Yapılan araştırmalar ve öğrencilerle görüşmeler sonucunda ders çalışma konusundaki sorunların başlıca şu nedenlerden kaynaklandığı ortaya çıkıyor;

a) Öğrencilerin küçük yaştan itibaren çalışma alışkanlığı edinmemiş olması

b) Yanlış çalışma alışkanlıkları

c) Temel bilgi eksikliğinden dolayı dersleri anlayamama

d) Kendine güvensizlik,olumsuz duygu ve düşünceler

e) Ailevi sorunlar

Burada en yaygın neden olan “yanlış çalışma alışkanlıkları” nı ayrıntıları ile ele almaya çalışacağız.

Yanlış çalışma alışkanlıkları genellikle şunlardır:

· Amaçsız çalışma

· Plansız ve programsız çalışma

· Yatarak uzanarak çalışma

· TV karşısında ya da müzikle çalışma

· Ezberleyerek öğrenmeye çalışma

· Kaynaklardan yararlanmama

· Derslerden korkma ,anlayamadığı dersi bırakma

· Derslerle ilgili önyargılar

Eğer yanlış çalışma alışkanlıklarına sahipseniz , ders çalışma konusundaki sorunlarınız, büyük ölçüde bundan kaynaklanmaktadır

Deliler…

deliler…

Kendisini fare zannettiği için ailesi tarafından bir akıl hastanesine yatırılan adam, birkaç yıllık bir tedavinin ardından; iyice kendine gelmiş. Doktorlar, artık taburcu etmeyi düşündükleri hasta ile son bir görüşme yaparak,iyileştiğinden emin olmak istemişler. Adama sormuşlar:
-"Söyle bakalım; sen insan mısın, fare misin?" Adam gülümsemiş:
-"Doktor bey, o günleri geride bıraktım. Elbette ki ben bir insanım." Doktorlar, içleri rahatlayarak:
-"Tamam o zaman, artık burada kalmana gerek kalmadı", demişler ve çıkış belgelerini uzatmışlar. Birkaç dakika sonra, gruptaki doktorlardan biri bahçeye çıktığında, adamı bir ağacın arkasına saklanır halde görmüş.
-"N’oldu yahu? Sıkılmadın mı buradan, çıksana, git özgürlüğün tadını çıkar!"
-"İyi de doktor bey, orada bir kedi var!"
-"Eee, ne olmuş kedi varsa; hani sen artık bir fare olmadığını biliyordun?"
-"Ya doktor bey, ben fare olmadığımı biliyorum da; kedi benim fare olmadığımı nereden bilecek?"

BİLMELİSİN Kİ

Bilmelisin ki …. Duvarda asılı diplomalar insanı insan

yapmaya yetmez.

Bilmelisin ki … Aşk kelimesi ne kadar çok kullanılırsa,

anlam yükü o kadar azalır.

Bilmelisin ki …. Karşındakini kırmamak ve inançlarını

savunmak arasında çizginin nereden geçtiğini bulmak zor.

Bilmelisin ki … Gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez.

Gerçek aşkların da!

Bilmelisin ki … Tecrübenin kaç yaş günü partisi

yaşadığınızla ilgisi yok, ne tür deneyimler yaşadığınızla var.

Bilmelisin ki … Aile hep insanın yanında olmuyor. Akrabanız

olmayan insanlardan ilgi, sevgi ve güven öğrenebiliyorsunuz. Aile

her zaman biyolojik değil.

Bilmelisin ki … Ne kadar yakın olursa olsunlar en iyi

arkadaşlar da ara sıra üzebilir. Onları affetmek gerekir.

Bilmelisin ki …. Bazen başkalarını affetmek yetmiyor. Bazen

insanin kendisini affedebilmesi gerekiyor.

Bilmelisin ki … Yüreğiniz ne kadar kan ağlarsa ağlasın dünya

sizin için dönmesini durdurmuyor.

Bilmelisin ki … Şartlar ve olaylar, kim olduğumuzu etkilemiş

olabilir. Ama ne olduğumuzdan kendimiz sorumluyuz.

Bilmelisin ki … İki kişi münakasa ediyorsa, bu birbirlerini

sevmedikleri anlamına gelmez. Etmemeleri de sevdikleri anlamına

gelmez.

Bilmelisin ki …. Her problem kendi içinde bir fırsat saklar.

Ve problem, fırsatın yanında cüce kalır.

Bilmelisin ki … Sevgiyi çabuk kaybediyorsun, pişmanlığın

uzun yıllar sürüyor …..

BİR FİNCAN KAHVE İÇER MİSİNİZ?

9 Temmuz, 2007 Pazartesi Yorum yok »

Bir fincan kahve icer misiniz?…

Is yasaminda önemli yerlere gelmis bir grup eski mezun arkadas grubu üniversitedeki hocalarindan birini ziyarete gitmis.

Cesitli konular konusulduktan sonra sohbet, isin yarattigi strese ve hayatin zorluklarina gelmis.

Yasli üniversite hocasi ziyaretcilerine kahve ikram etmek üzere mtfaga
gitmis ve degisik boy, renk ve kalitede bir cok fincanin bulundugu bir
tepsiyle geri dönmüs.

Kimi porselen, kimi seramik, kimi cam, kimi plastik olan fincanlari ve
kahve termosunu masaya koyup kahvelerini oradan almalarini söylemis.

Tüm eski ögrenciler kahvelerini alip koltuklarina döndügünde hocalari
onlara sunu söylemis:

Farkina vardiniz mi bilmem, zarif görünümlü, güzel, pahali fincanlarin
hepsi alindi, masada yalnizca ucuz ve basit görünümlü fincanlar kaldi.
Elbette ki kendiniz için en güzelini istemek ve onu almak çok normal
ama iste bu demin bahsettiginiz problemlerinizin ve stresin nedeni.

Hepinizin istedigi fincan degil, kahve iken, bilinçli olarak
herbiriniz birbirinizin aldigi fincanlari gözleyerek daha iyi olan fincanlari
almaya ugrastiniz.

Yasam kahveyse, is, para ve mevki fincandir. Bunlar yalnizca Yasam’i
tutmaya yarayan araçlardir, ama Yasam’in kalitesi bunlara göre
degismez.

Bazen yalnizca fincana odaklanarak, içindeki kahvenin zevkini
çikarmayi unutabiliyoruz…

ALINTI

Güzel Sözler

Ne dil yeter seni anlatmaya,
Ne göz kıyar sana bakmaya,
Ne ellerim dayanır sana dokunmaya,
Ne kollarım uzanır seni sarmaya
Hiç ömür yeter mi?
Bir sen daha bulmaya bitanesi…

Bir nasihat: Kendine dikkat et.
Bir rica: Sakın değisme!
Bir Dilek : Beni unutma.
Bir Yalan : Seni hiç sevmiyorum.
Bir Gercek : Seni çok özlüyorum.

Gecenin karanlığında, güneşin ışığında,
Suyun damlasında, selin coşkusunda
Kimi yanımdasın kimi rüyamda
Ama hep aklımdasın sakın unutma……

Biliyorum bugün kulakların bir başka çınlayacak, anlayacaksın seni yine nasıl andığımı, özlediğimi. Ellerin titreyecek, gözlerin yollarda kalacak, sende hissedeceksin yüreğimde neler hissettiğimi!

Bırakma beni sevdiğim gidişine dayanamam,
Hasret gözyaşlarımla kendimi avutamam…
Dönerim dersin ama kadere inanamam,
Bıraktığın anılarınla, ben sensiz yasayamam

Bakışlar vardır insani ömür boyu ağlatan.
Yollar vardır aşılması güç olan.
Kalpler vardır acılarla parçalanan.
Ve insanlar vardır hiç unutulmayan.
Sanma beni sevipte bırakanlardan.
Benim sevgim mezara kadar olandan

Bu mesajı silersen benden hoşlanıyorsun,
Silmezsen beni istiyorsun,
Cevap verirsen beni seviyorsun,
Vermezsen bensiz yapamıyorsun,
Hadi bakalım ne yapacaksın?

Senin kanadın olmak isterdim
Ben olmadan uçma diye
Senin baharın olmak isterdim
Ben olmadan açma diye

Benim için seni görmek suya benzer
Seninle yasamak ise nefes almaya
Susuz üç gün yaşarım ama nefes almadan asla

Sana ne demeliyim bilmiyorum,
Güneşim desem güneş batıyor,
Hayatım desem hayat kısa,
Gülüm desem oda soluyor,
Sana canım demeliyim.
Çünkü bu can seninle yaşıyor..

Sen bir pınarsın içilen ama kanılmayan, Seveni yanıltmayan, sevince yanılmayan, varlıgına doyulmayan, yokluğuna dayanılmayan..

Canımdaki her nefes nefesine eklensin, içimdeki her nefes hayalinle demlensin, bırak bu gönlüm varlığınla renklensin, sen benim gönlümde yaşadıkça özelsin!

Sen güllere özenme güller sana özensin.
Üzme tatli canini sen güllerdende güzelsin.
Sevgi kadar özgür Özgürlük kadar özelsin.
Bir gülsen dünyalara bedelsin.

Bir umut vardır hiç tükenmeyecek,
bir hasret vardır çekilmeyecek, birde ölüm vardır,
bir gün elbet gelecek ama sana olan sevgim ne ölecek ne de bitecek

Sevgilerin en güzeli seni sevmek
Özlemlerin en güzeli seni özlemek
Ve hayatin tadı sabah kalktığında senin var olduğunu bilmek

Karadeniz’i ’sigara’ tehdit ediyor !!

Rusya’da Çernobil Nükleer Santrali’nde 1986 yılında meydana gelen kazanın Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki kanser vakalarına etkisini belirlemek amacıyla bilim adamları tarafından 2 yıldır sürdürülen araştırma, kanser vakalarının ’sigara, ilaç kullanımı, medikal uygulamalar, kimyasal maddeler ve yüksek kalorili yiyecekler’ sebebiyle arttığını gösterdi.

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazmi Bilir, Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Daire Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer, Bilkent Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Cengiz Yakıcıer, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’na (TAEK) bağlı Çekmece Nükleer Araştırma Eğitim Merkezi Müdür Yardımcısı Dr. Deniz Dalcı ve Ulusal Kanser Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Güllü tarafından gerçekleştirilen ‘Karadeniz Bölgesi Kanser ve Kanser Risk Faktörleri Araştırması’nın sonuçlarına bakıldığında, bölgedeki kanser vakalarındaki en büyük artış sigaradan kaynaklanıyor.


Ulusal Kanser Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Güllü’nün raporunda, bölgede sık görülen akciğer kanserinin ana sebebinin ’sigara’ olduğu belirtildi. Bölgede yapılan araştırmalarda son 2-3 yıl içinde ‘tıbbi amaçlı olanlar dışında’ kromozom hasarlarında radyasyon etkisine rastlanmadığını belirten Prof. Dr. Güllü, akciğer kanserli olguların yüzde 90′ının sigaradan kaynaklandığını ifade ederek, raporunda şu görüşlere yer verdi:
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, kanseri önleyebilmek için ‘doğal gıdalar’ yenilmesi gerektiğini belirterek, "Anadolu mutfağı bu konuda etkilidir" dedi. Bakan Akdağ, kanseri önlemek için meyve ve sebzeye ağırlık verilmesi ve doğal gıdalardan alınması gerektiğini kaydederek, "Koruyucu, boyalı ve kimyasal içerikli gıdalardan yenilmemesi gerekiyor. Anadolu mutfağı kalorisi yüksek olmayan gıdalardan oluştuğu için gerek kanser, gerekse diğer hastalıklar konusunda oldukça etkilidir. Yani açıkçası ninelerimizin, dedelerimizin yediklerinden yiyeceğiz" dedi.




Dünyanın yeni 7 harikası, Portekiz’in başkenti Lizbon’daki Benfica Stadı’nda yapılan törenle ilan edildi.

Ürdün’deki Petra Antik Kenti, Çin Seddi, Brezilya’daki Kurtarıcı İsa Heykeli, Peru’daki Machu Picchu Antik Kenti, Meksika’daki Chichen Itza Piramidi, İtalya’nın Roma kentindeki Kolezyum ve Hindistan’daki Taç Mahal anıt mezarı olarak açıklanan, dünyanın 7 harikasının açıklandığı törene ABD’li sinema sanatçısı Hillary Swank, Hintli sinema sanatçısı Bipasha, Basu ve İngiliz sinema sanatçısı Ben Kingsley katılırken, ünlü ABD’li şarkıcı Jennifer Lopez ve ünlü opera sanatçısı Jose Carreras, seslendirdikleri parçalarla törene renk kattılar. Dünyanın 7 harikası, başkanlığını İsviçreli Bernard Weber’in yaptığı merkezi İsviçre’de bulunan New7Wonders Vakfı tarafından, 100 milyondan fazla kişinin internetten veya cep telefonu mesajlarıyla 6 yıl içinde www.new7wonders.com internet sitesine verdikleri oylarla belirlendi




Merkezi Paris’te bulunan BM Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), dünyanın yeni 7 harikasını belirlemek amacıyla yapılan oylamayı, yalnızca oylamaya katılanların düşüncesini yansıttığı gerekçesiyle desteklemediğini açıklarken, New7Wonders Vakfı Başkanı Weber, oylama sonucu elde ettikleri gelirin yüzde 50’sinin tüm dünyadaki eserlerin restorasyonu amacıyla harcanacağını belirtti.

Restorasyonu yapılacak eserler arasında, Afganistan’da 2000 yılında Taliban tarafından havaya uçurulan dev Bamiyan Buda heykeli de bulunuyor.

4 Temmuz 2007 Çarşamba

Tuz kadar sevmek…

Bana soruyosun sevgilim,
‘ Beni ne kadar seviyorsun? ‘ diye,
Bende sana,
‘ Seni TUZ kadar seviyorum ‘ diyorum,
O zaman bana surat asıyorsun,
‘ Hiç insan Tuz kadar sevilirmi? ‘
‘ Keşke daha çok, sevsen ‘ diyorsun,
‘ Dünya kadar sevsen keşke ‘ diyorsun,
Sana neden tuz kadar sevdiğimi anlatayım,
Dinle bir tanem;
Seni neden dünya kadar sevmiyorum,
Neden sadece TUZ kadar seviyorum,
Bunları iyice yerleştir kalbine,
Mümkünse eğer sende beni,
Tuz kadar sev daha sonra,
Bu dünya üzerinde neler var bir düşün,
Savaşlar, hastalıklar,
Açlıktan ölen bebekler var,
Ozon tabakasın da delik,
Kutuplarda ısınma,
Dengesi tamamen bozulmak üzere,
Yaşadığımız bu evrenin,
Üzerinde Nükleer denemeler,
Masum insanları katletmeler,
Her türlü rezalet diz boyu,
Kültürünü unutmuş gençler,
Dejenere olmuş toplumlar,
Bu dünyanın nesini seveyim?
Oysa tuz öylemi?
Tuzsuz yemek neye benzer,
Ekmeğin tuzu yoksa, yüzün buruşmaz mı?
Deniz tuzsuz deniz olurmu?
Ya gözyaşındaki tuz,
Onun bile tadı bir başka değilmidir,
Örneğin,
Ekşi bir eriği bile yerken,
Tuza banıpta yersin canım,
Sabah kahvaltında
Zeytin tuzsuz,
Peynir tuzsuz,
Ekmek tuzsuz,
Kahvaltıdan tad alırmısın bitanem,
İçtiğin çorbanın tuzu yoksa,
Nasıl içebilirsin ki o çorbayı,
Salata hazırlarsın, tuzsuz yiyebilirmisin?
Kısacası güzelim,
Sen karar vereceksin artık,
Seni ne kadar sevmemi,
Ne gibi sevmemi istersen öyle severim,
Ama,
Ben seni tuz kadar sevmek istiyorum,
Dünyalar kadar sevgiler,
İsteyenlerin olsun,
Ben Tuz kadar sevmek,
Tuz kadar sevilmek istiyorum.

Eskimolarda igloo

Eskimolar, adına ‘’igloo’’ denilen buzdan evler yaparlar. Bu evlerin yalıtımı onlar için çok önemlidir. Bu düşünce ne kadar mantıksız gelse de oldukça düşündürücü.

Simdi gelelim nasıl yalıtım sağlandığına… Öncelikle ana yapıyı oluşturan buz bloklarının arası karla sıvanarak kapatılır. İyi bir igloonun kapısı da yer üstünde olmamalıdır. Çünkü içeri girip çıkarken kapının açılıp kapanması,içerideki sıcak havanın dışarı kaçmasına ve soğuk havanın içeri dolmasına neden olur. Bundan dolayı buzdan bir ev yapılırken, önce geçici bir kapı yapılır ve evden içeri girilir. Asıl kapı evin altındaki kar kazılarak yeraltından geçirilen kapıdır. Bu sayede buz evin yalıtımı tamamlanır. Buzdan ev elbette ki bizim ölçülerimizde sıcacık değilse de, bu şekilde elverişli bir ısıya gelir.

imtihan

Delikanlı, ülke çapındaki bir inşaat şirketinin imtihanlarına hazırlanırken:
-Hayallerim gerçek olacak, diye keyifleniyordu.Bizim ihtiyarlar ne derse desin, bu işte kader mader sökmez.

Fakülteyi bitirmesinin üzerinden beş yıl geçmiş ve bu süre içinde çeşitli bürolarda çalışarak ustalaşmıştı. Şimdi ise, yıllardır hasretini çektiği o şirket, tecrübeli mühendislerin arandığını bildiren bir ilan vermişti. Gazetelerde birkaç yabancı dille yayınlanan bu ilanda, gün ve tarih belirtildikten sonra:

-“İlk imtihan yazılı olacak ve saat 10’da yapılacak” deniyordu.

Delikanlı, haberi okuduğunda, işyerinden iki hafta izin alıp çalışmaya başladı ve bu arada konuyu ailesine açtı. Oldukça yaşlı olan anne ve babası , ağızbirliği yapmışlar gibi:

-Kısmetse olur evladım , diyorlardı. Sen çalış da, kaderinde varsa o işe girersin.

Çocuk, her nedense onların söylediklerine sinirlenmiş ve horoz gibi kabarıp:

-İnsan, kendi kaderini kendi çizer, demişti. Yeter ki tedbirde kusur edilmesin.

Delikanlı, bu sözleri ispatlamak ve daha rahat çalışabilmek için, imtihana bir hafta kala şehir dışındaki yazlık evlerine taşındı. Programını yaparken:

-İmtihan gününe kadar bana radyo, televizyon ve gazete yasak, diyordu. Dersten başka hiçbir şeyle meşgul olmayacak ve bu işe nasıl girileceğini göstereceğim.

Delikanlı, bir hafta boyunca eve kapanacağı için tedbirli davranmış ve yanına birkaç tane saat alıp masanın üzerine yerleştirmişti. Bu arada şirketi arayıp imtihan saatini de kontrol etmeyi unutmadı. Tedbir elbette her şeyde esastı. Olur ya gazeteler, saati yanlış yazabilirdi.

Delikanlı her işini sağlama bağladıktan sonra gerçekten mükemmel bir şekilde hazırlandı. Ve imtihan sabahı erkenden kalkarak, yarım saat öncesinden şirkete gitti. Zira ciddiyetiyle tanınan bu şirkette, birkaç dakikalık gecikmenin bile affedilmediğini çok iyi biliyordu.

Bekleme salonuna girip etrafa bir göz attı. Saat 10’a yaklaşmasına rağmen nedense pek hareket görünmüyordu. Biraz daha bekledikten sonra danışmaya uğrayıp imtihanın neden geciktiğini sorduğunda, masa başında oturan gözlüklü kadın:

-İmtihan yarım saat önce başladı, dedi ve okumakta olduğu gazeteyi uzatarak delikanlıya gösterdi.

Sayfanın alt köşesinde:

“ Yaz saati uygulaması dün gece başladı” yazıyordu. “ Gece yarısı saat 01.00’den itibaren saatler bir saat ileri alındı.”

CÜNEYD SUAVİ

Rock Nedir ?

Rock, 20. yüzyılın sonlarında ortaya çıkmış, genellikle elektro gitar, bas gitar ve bateri gibi enstrümanlarla beraber vokal melodi taşıyan popüler müzik formudur. Organ ve piyano gibi klavyeli enstrümanlara da rock’ta sıkça rastlanılabilir. Saksafon gibi üflemeli çalgılar rock’ın ilk hallerinde oldukça sık kullanılmış olsa da yeni rock türlerinde nadiren görülürler. Rock tanımı oldukça genel bir tanımdır ve de sınırları kesin bir şekilde belirlenmemiştir. Birçok türü vardır ama en tepede üç tür vardır. Bunlar hard rock, alternatif rock ve punk rocktır. Hard Rock; karanlık, sert ve geneli ölümü ya da kötü şeyleri anlatan tarzdır. Hard rockçılar siyahı benimsemişlerdir. Siyah onlar için vazgeçilmezdir. Kısaca siyah hard rock’ın rengidir diyebiliriz. Punk rock ise hard rock’ın tersine renkli, hızlı ve çılgın bir tarzdır. Punk rock eğlence işidir. Punk rockçı olan insanları saçlarını rengarenk boyamış veya rengarenk giyinmiş olarak görebiliriz. Hard rock’ın belirli müzik grupları: Van Halen, Deep Purple, Guns N’ Roses. Punk rock’ın belirli müzik grupları: Sex Pistols, The Offspring, Green Day‘dir.

Rock’ın oluşumunda rock and roll ve rockabilly gibi müzik türleri önemli rol oynamışlardır. İngiliz rock’ının 1960larda gelişmesiyle "rock müzik" tanımı yaygınlaşmıştır. "İngiliz Fethi" olarak adlandırılan bir akımla, bu müzik tarzı tekrar Amerika’da yayıldı ve hatırı sayılır bir etkiyle uluslararası bir fenomen haline geldi. Rock günümüzde birçok türü altında barındırarak oldukça yaygın olarak dinlenen bir müzik türü haline gelmiştir

3 Temmuz 2007 Salı

HANGİ ÜLKE VATANDAŞI DAHA AVANTAJLI

JAPON OLMANIN FAYDALARI
>>
>>-Bakkalınızdan Japon yapıştırıcısı isterken gururla " - Şu bizim
>>yapıştırıcıdan versene" dersiniz.
>>-Çok kiloluysanız zayıflamak için milyonlarca lira harcamaz, aksine Sumo
>>Güreşçisi olup üstüne para kazanabilirsiniz.
>>- " -Adamlar yapmış ağbi! " diyerek hep kulaklarınızı çınlatırlar.
>>- Devleti yönetenlerin koltuklarını bırakmaları için ölmelerini
>>beklemezsiniz.
>>
>>İNGİLİZ OLMANIN FAYDALARI
>>- Her zaman için beyaz atlı prensin kapınızı çalma ihtimali vardır (Prens
>>Charles! ) .
>>- Ve üstteki mantığa göre kayn*****z bir kraliçe olabilir.
>>- Hiç bir baltaya sap olamazsanız, bir tamirhanede " İngiliz anahtarı
>>"olabilirsiniz.
>>- İngilizceyi su gibi konuşursunuz. (!)
>>
>>ETiOPYALI OLMANIN FAYDALARI

>>- Solarium için milyonlarca lira ödemeniz gerekmez.
>>- Diyet yapmak için kasmazsınız.
>>- Tüm yardım konserleri sizin için yapılır.
>>
>>
>> - Akrabalarınız ya basketbolcu ya şarkıcı ya da dansçıdır. Aç ayı
>>oynamaz
>>lafını altüst edersiniz.
>>
>> AMERİKALI OLMANIN FAYDALARI
>> - Kendinizi iyi hissetmeniz ve Amerikalı olmanın hazzını ve gazzını
>>almak
>>için, herhangi bir Amerikan filmini seyretmeniz yeterlidir. Eğer hala
>>övünmekten böğ gelmemiş ve kusmamışsanız.
>> - Her zaman ülkeniz savaştadır ama size zarar gelmez..
>> - NBA maçlarını izlemek için sabahın köründe kalkmazsınız..
>> - Her apartmandaki 10 kişiden 5 ‘i dünyayı kurtaracak güçtedir.. Düşman
>>ister uzaylı olsun isterse bir göktaşı … (örnek: Rambo, Terminatör
>>v.s..)
>>
>> ÇİNLİ OLMANIN FAYDALARI
>> - Çocuğunuzun ismini tabak çanak kırıp koyabilirsiniz… Çang, Çung,
>>Çing
>>gibi..
>> - Uzaydan görülebilen tek insan eseri olan " Çin Seddi" ni
>>gerçekleştirmiş
>>olmanın gururunu yaşarsınız..
>> - Uzağı net görmek için gözlerinizi kısmanız gerekmez.
>> - Tek yataklı oda parası verip üç kişi yatabilirsiniz.
>>
>> FRANSIZ OLMANIN FAYDALARI
>> -İngilizce
>> bildiğiniz için değil, bilmediğiniz için hava atarsınız ( Yani onlar
>>öyle
>>sanıyor) ..
>> - Her şeye Fransız kalabilirsiniz..
>> - Fransızca küfür bile etseniz şiir okuyosunuz sanırlar…
>>
>> İTALYAN OLMANIN FAYDALARI
>> - Kaybolmazsınız. Çünkü her yol Roma’ya çıkar.
>> - Herkesin sırtını yaslayacak bir dayısı vardır, özellikle Sicilya
>>dolaylarında…
>> - Dünya kızları, yakışıklılıkta hep sizi örnek gösterir..
>> - Doğan SLX fiyatına FERRARİ alabilirsiniz ( Abartık ama olsun! Eee..
>>Böyle vergilere böyle espri!) …
>>
>> VEE TÜRK OLMANIN FAYDALARI
>> - 2050 yılında dünyanın tek hakimi olabilirsiniz (Çünkü herkes uzaya
>>çıkmış olacak)…
>> - Eğer dünyanın hakimi olursanız, uzaydan gelebilecek UFO lara taş atıp
>>onları korkutup, kaçırabilirsiniz ( UŞAK’ da yaşanmıştır) ..
>> - Restoran, lokanta gibi yerlerde masaları birleştirebilir ortaya bir
>>salata söyleyebilir, masanın kısa bacağının altına katlanmış kağıt
>>koyabilirsiniz…
>> - Otobüs,
>> uçak, hastahane, vb. gibi cep telefonu kullanmanın yasak olduğu
>>yerlerde
>>gizli gizli cep telefonu ile konuşabilir, plajda cep telefonunuzu mayonuza
>>sıkıştırabilir ve herşey çok normalmiş gibi davranabilirsiniz..
>> -İşsizlik, üretimsizlik, sosyal eşitsizlik, trafik canavarı, enflasyon
>>ve
>>sonu gelmeyen zamlarla canla başla mücadele ederek, " ülke yönetmecilik
>>"oynayan siyasetçilere yıllarca katlanarak " Varolmanın dayanılmaz eziyeti
>>"
>>ve "insanoğlunun dayanıklılık gücü" konularında bilimsel araştırmalara
>>katkıda bulunabilirsiniz…
>>
>> Evet şaka bir yana, aslında nerede yaşadığınız değil, nasıl yaşadığınız
>>daha önemli değil mi? Victor Hugo ne güzel söylemiş:
>>
>> "HERKES ÖLÜR AMA HERKES GERÇEKTEN YAŞAMAZ"

DÜNYAYI DÜZELTMEK

Adam, bir haftanın yorgunluğundan sonra pazar sabahı kalktığında bütün
> haftanın yorgunluğunu çıkarmak için eline gazetesini aldı ve bütün gün
> miskinlik yapıp evde oturacağını düsündü. Tam bunları düşünürken oğlu
> koşarak geldi ve sinemaya ne zaman gideceklerini sordu. Baba oğluna söz
> vermişti bu hafta sonu sinemaya götürecekti ama hiç dışarıya çıkmak
> istemediğinden bir bahane uydurması gerekiyordu.
>
> Sonra gazetenin promosyon olarak dağıttığı dünya haritası gözüne ilişti.
> Önce dünya haritasını küçük parçalara ayırdı ve oğluna eğer bu haritayı
> düzeltebilirsen seni sinemaya götüreceğim dedi. Sonra düsündü; oh be
> kurtuldum en iyi coğrafya profesörünü bile getirsen bu haritayı akşama
> kadar düzeltemez.
>
> Aradan on dakika geçtikten sonra oğlu babasının yanına koşarak geldi ve
> baba haritayı düzelttim, artık sinemaya gidebiliriz dedi. Adam önce
> inanamadı ve görmek istedi. Gördüğünde de hayretler içinde kaldı ve bunu
> nasıl yaptığını sordu.
>
> Çocuk şöyle cevap verdi :
>
>
> - Bana verdiğin haritanın arkasında bir insan vardı. İNSANI DÜZELTTİĞİM
> ZAMAN DÜNYA KENDİLİĞİNDEN DÜZELMİŞTİ.
>

2 Temmuz 2007 Pazartesi

Piramitlerin (Olmayan) Sırrı

* Kahire’de bulunan Keops Piramidi;
* 12 ton ağırlığında iki buçuk milyon taş bloktan oluşmaktadır
Piramitteki bütün taşların ağırlığı 12 ton değildir, ancak zemine yakın bulunan en büyük taşlar bu büyüklüktedir, zaten bütün taşlar 12 ton olsa matematiksel olarak asla piramit şekli inşa edilemezdi. Ayrıca 12 ton da çok abartı bir ağırlık değildir, birkaç öküz ve alet yardımıyla taşınması mümkün bir ağırlıktır.
* Günde on blok yerleştirilmesi halinde, yapımının 664 yıl sürmektedir.
Niye günde on blok olsun kardeşim? Sebep ne? 100.000 civarında işçi günde ancak 10 blok mu yerleştiriyordu yani? Gerçek şu ki her gün yüzlerce blok yerleştiriliyordu, zaten her bloğun 12 ton ağırlığında olamayacağını da yukarıda açıkladık. Gerçekten piramitler 10 ila 40 yıl arasında tamamlanmıştır.
* Piramidin üstünden geçen meridyen karaları ve denizleri tam eşit iki parçaya bölmekte ve piramidin dünyanın ağırlık merkezinin tam ortasında bulunmaktadır.
Yanlış!


* Yüksekliğinin (164 m.) bir milyarla çarpımı güneşle dünyamız arasındaki uzaklığı vermektedir.
Piramidin yüksekliği 145 metre idi. Ayrıca 164′ü bir milyarla çarparsak dünyanın güneşe uzaklığını birkaç yüz kat aşarız. Çünkü bu uzaklık 152 milyon kilometredir! 164 milyar kilometre değil. O ancak bu safsataları gerçek sananlarla bilim güneşi arasındaki uzaklık olabilir.
* Taban alanının, yüksekliğinin iki katına bölünmesi pi sayısını vermektedir.
Yalan!


* Piramitlerin içerisinde ultrasound, radar, sonar gibi cihazlar çalışmamaktadır.
Piramitlerin yüzeyi taştan ve kalındır, bu sebeple piramidin bazı bölgelerinde bu cihazlar sorun çıkarabilir ancak bu büyük oranda gerçek dışıdır. Ayrıca piramit geometrisi enerjiyi piramidin içinde korur ve hapseder.

* Kirletilmiş su bir kaç gün piramidin içinde bırakıldığında arıtılmış olarak bulunmaktadır.
Bu ne saçmalıktır? Kirli suyu nereye koyarsan koy kir dibe çöker yüzeyde temiz su kalır.

* Piramidin içerisinde süt bir kaç gün süreyle taze kalmakta ve sonunda bozulmadan yoğurt haline gelmektedir.
Piramit içindeki enerjiyi korur ve nesnelere odaklar. Bu piramit binasına has bir şey değildir. Piramit geometrisindeki bir karton kutu yapıp bu deneyleri yapabilirsiniz.
* bitkiler piramit içerisinde daha hızlı büyümektedirler.
Enerji olayı!
* Çöp bidonu içindeki yemek artıklarının hiç koku yaymadan mumyalaşmaktadırlar.
Yine aynı mesele!
* Kesik, yanık, sıyrık ve yaralar piramidin içinde daha çabuk iyileşmektedir.
Aynı!
* piramidin içi yazın soğuk, kışın sıcak olmaktadır.
Şimdi bu ne? Eşekler bile her taş binanın yazın serin kışın sıcak olduğunu bilir.

* Piramit kimin adına yapıldıysa onun bulunduğu odaya yılda 2 kez güneş girmekte ve bu günler; doğduğu ve tahta çıktığı günlerdir.
Bu da Mısırlıların matematikte ne kadar ilerlediğini gösterir. Bunda bir gizem yok, hesap doğru yapıldığı takdirde bunu her mimar inşa edebilir.


Netice; gördüğümüz gibi verilen bilgilerin çoğu yalan-yanlış laflar, safsatalar. Doğru olan birkaç bilgi ise bilimsel olarak açıklanmış ve gizemli bir yanı olmayan olgular.

Ben Denedim.. Siz de deneyin.. Şaşıracaksınız

11 Eylul olaylarinda ikiz kulelere carpan
ucaklardan birinin ucus numarasi
Q33 NY imis.
Simdi bir word belgesi
aciyorsunuz tertemiz,
bu rakam ve harften olusan ucus numarasini kopyaliyorsunuz.
Daha sonra bu yaziyi
taratip karakter buyuklugunu 72 (en buyuk)
yapiyorsunuz. ve de yazi
karakterini de "Wingdins 1" olarak
ayarliyorsunuz.cok sasiracaksiniz

Zihin Gücüyle Çalışan Televizyonlar Geliyor…

Zihin Gücüyle Çalışan Televizyonlar Geliyor… Kumandalarınızı atmaya hazır olun, çünkü Japon araştırmacılar zihin gücüyle kontrol edilen elektronik aletleri yapma yolundaki ilk adımları attılar bile. Geliştirilmekte olan “beyin-makine arayüzleri”, beyindeki kan akışında görülen değişiklikleri analiz ederek, beyin hareketlerini elektrik sinyallerine dönüştürüyorlar. Belirli bir işlemin yapılması düşünüldüğünde, beynin ilgili bölgelerinde hareketlilik görülüyor. Arayüzün en önemli parçası olan başlık, düşük güçte bir kızılötesi ışık yardımıyla beynin hangi bölgesinde etkinlik görüldüğünü saptayacak bir tarama gerçekleştiriyor. Özellikle fiziksel engelli hastalara yönelik tıbbi uygulamalarda kullanılması düşünülen bu teknikle çalışan bir televizyon kumandasının yapımı da, Japon araştırmacıların ilk hedefleri arasında.

CENNET VE CEHENNEM

Hangisini beğenirseniz ,o cenneti, cehennemi kullanınız.
Yazının radikal olduğunu düşünüyorsanız aldanıyorsunuz…
Bu yazıda tanrı yok diyorsanız, daha büyük yanılıyorsunuz, buram buram tanrı kokuyor bu yazı.
Hele yaşamı bir derin nefes olduğunu düşünerek çekin içinize…
Diyaframınız çalışsın,hissedin ciğerlerinizin yaşam serinliğiyle dolduğunu…
Gülümseyin yaşama,merhaba deyin, yetinin gülümsemeyle , bakın gülümsediklerinizden biri paylaşacak sizinle yarım elmayı ve gülümsemeyi,yaşamayı cenneti hissedeceksiniz.
Cennet başladı ,hem de şimdi, gülümsemeyle…
Mutlu olmak iktidar olmak değildir…
İktidar olmak cennet de olmak da değildir.
Düşünün, her gün size güvenenleri yanıtlığınızı..
Düşünün, size, ailenizde asker kaçakları olduğunu ya da verginizi kaçırdığınızı, zimmete para geçirdiğinizi söyleyenlerin binlerce olduğunu…
Düşünün , şu anda yalnızca suçlanıyorsunuz.
Yurdunuzu satmakla ,özelleştirme yapmakla, hatta daha ileri gidilerek şehitlerle alay ettiğinizi bunun hesabının sorulacağı söyleniyorsa her gün yüzünüze..
Ve şimdilik korunma zırhı ile atlatıp da ,ya seçilemezsem, iktidar olamazsam kabusuyla yanıp tutuştuğunuzu varsayarsak..
Bu dünya sizin için ne hale gelir…
Tabii ki zamanın hiç durmadan azaldığı bir cehennem…
İşte…
Dünyadadır cennet ve cehennem.,aramayın başka yerde dediğimde söylemek istediğim yalnızca buydu…
Ve siz ; siz olun ,yaşamınızı bu dünyada cehenneme çevirmeyin, çevrilmesine izin vermeyin..
Ve siz ; siz olun her gün cennet de yaşayın…

Yazın Karizmayı Bozan Durumlar

Parmak arası terlik. Bunlara biz çocukken tokya derdik. Muhtemelen biri Japon icadı olduğunu düşünerek tokyo demek istemiş ama uluslararası literatürden habersiz necip milletim tokya deyip geçivermişti. Şimdiki parmak arası terliklerin atası olan Tokya iğrenç iğrenç bir üründür aslında. Öncelikle parmak aralarını kızartır iki saniye sonra adım atamayacak hale getirir insanı. Islanınca ayaktan çıkarak ters döner. Bir süre sonra yere basmaya başlarsınız. Bastığınız lastik kısım bir süre sonra topuktan itibaren erimeye başlar. Ayağın yarısı toprakta yarısı tokyada iğrenç bi durum velhasılı kelam…İşte bu terliklerin bir sonucu da kariyere engel olmasıymış. Geçen hafta bir gazete “yükselmek isteyen parmakarası terlik giymesin” buyurmuş. Kariyere aklım ermez ama karizmayı yerle bir ettiği doğru. Siz siz olun , en kral erkeği bile bir anda efemine yapacak parmak arası terliklerden uzak durun.
*Bermuda şort Gavur yapmış ama İsveçliye , finlandalıya göre yapmış.Adamların boy ortalaması 1.80 civarında olunca göze batmıyor. Ama necip Türk milleti 1.65 lik ortalama boyuna bakmadan bermuda giyince kaynar suda yıkanmış ve paçalardan çekmiş pantolon havası hakim oluyor biz Türklerde. Pantolonun paçası ile ayakkabı arasında kalan taş çatlasa 10 santimlik mesafe bizi daha fazla “embesil şarlo 2006” kılığında dolaşmaya yöneltiyor. Tabi ortada ne karizma kalıyor ne çıtır hatun… İnsanın Bermuda giyince Bermuda şeytan üçgenine inanası geliyor hatun kuraklığı anlamında elbet…


*Türkbükünde tatil yapıp paparazzilere yakalanmamış olmak Aşağılık bir durum kabul edelim. Kenan Doğulunun manitaları , Çağla şikelin pareoları gazetelerde çarşaf çarşaf yayınlanırken sen kalk Türkbüküne tatile git ve bir kare resmin çıkmasın herhangi bir basın organında.Paraya da yazık. Etraftan bi duyan olsa gitti karizma… Yahu insan bi jet skiye binerken Helin Avşar’ın yattığı iskeleye gider de “sana Stingin oğlundan selam getirdim bacım” der ve bu vesileyle bir gazeteye haber olmayı başarır. Eğer bir kare resimde konu mankeni olamadıysanız sakın soranlara Türkbüküne gittim filan demeyin. Siz bu durumda “hafta sonu Kilyos’taydım şekerim” e layıksınız…Beter olun…

Gani Mujde

MESSENGER AŞIKLARI

Muhasebeci delikanlı gecenin bir vakti, elinde uzaktan kumanda aleti ile esneye esneye ve miskin miskin televizyon kanallarını tararken, az önce kayıtsızca geçtiği kanala, gözlerini biraz daha açarak geri döndü.
Çünkü bir önceki kanalda dünyanın en güzel yüzlü kadını duruyordu.
Daha doğrusu ona öyle geldi; bu güzel yüz, karşısında birisi ile söyleşi yapıyor olmalıydı; o sırada soru soruyordu.
Delikanlı böylesine güzel bir yüzü ilk kez görüyordu. Kızın ne sorduğuna, adamın ne söylediğine hiç dikkat etmedi. Sadece baktı.
Program bittiğinde kalkıp günlük gazeteyi aramaya koyuldu. Bulamayınca, birlikte yaşadıkları annesini uyandırmak zorunda kaldı, gazeteyi nereye koyduğunu sormak için…
Tekrar koltuğuna dönüp, gazeteden o günkü televizyon programlarına baktı.
Bulmuştu. Güzel sunucunun ismini beynine kazıdı.
Planladığı şey olabilir miydi acaba?
***
Delikanlı ertesi sabah, büyük marketler zincirinin muhasebe servisinde heyecanla bilgisayarını açtı, insanların birbirleriyle haberleşmesini ve sohbet etmesini sağlayan “messenger”i tıkladı.
“Kişi ekleme” bölümüne gece kendisini büyüleyen sunucunun ismini girdi.
Bundan sonrası şansa kal…..
Açıldı!
Ekranın sağ altından kartvizit kadar bir kutucuk çıktı: “D….. oturum açtı”
Gerçekten şanslıydı; çünkü “kişi ekleme” bölümüne kızın isim ve soy ismini mail adresi olarak yazmıştı ama o isimde gerçekten bir adres olması ve sunucunun böyle bir messenger teklifini kabul ederek açması beklemediği bir sürprizdi.
Kutucuğun ekranın altına inip kaybolması ve tekrar çıkması kısa sürdü; bu kez mesaj gelmişti: “Kimsiniz?”
Hazırlıksız yakalanmıştı; eli ayağı birbirine karıştı, ne yapacağını bilemedi.
Epey düşündükten sonra parmakları titreye titreye şöyle yazdı: “Gece ekranda dünyanın en güzel yüzünü görünce yazmaktan kendimi alamadım.”
Cevap hemen geldi: “Teşekkür ederim.”
Yazacak bir şey bulamayınca konuşmayı sürdürmekten vazgeçti.
“Çayım geldi.”
Şok… Karşı taraf, kırk yıllık dost gibi, sanki her gün konuşuyorlarmış gibi yazmıştı. “Çayım geldi.”
Muhasebeci, bu sıradan iki kelimenin hiç bu kadar sıcak ve heyecan verici olacağını düşünemezdi.
Artık daha rahattı, çünkü “cevap hakkı doğmuştu.”
Yalan yazdı: “Benim da masama çay bıraktılar. Hem de aile boyu.”
Bir süre sunucudan mesaj gelmeyince korktu, bu kez şansını şöyle denedi: “Sezen çalıyor; ‘Geri dön.’ Sever misiniz?”
“Ben de şu an Sezen dinliyordum; ‘İstanbul İstanbul olalı’ diyor. Hangi şehirdesin?”
“İstanbul.”
“Ekrandaki fotoğraf gerçekten senin mi?”
“Evet… Çok ürkütücü herhalde.”
“Yok canım, rica ederim. Sabah sabah sinirim bozuldu, kahvaltıda dişim kırıldı. Bugün çekimim vardı, iptal ettirdim.”
Yine yalan yazdı: “Aa, şaka yapıyorsunuz. Ya da bizim ofiste sizin kameranız var. Poğaçanın içinden ön dişimin parçası çıktı! Bu kadarı olmaz!”
“Şaka yapıyorsun.”
“Çok ciddiyim.”
Sunucu kendi derdine döndü:
“Benim için diş çok önemli… Kırık ya da eksik dişe tahammül edemem. Kötü oldu… Dişçiye gideceğim.”
***
İki gün geçtiği halde sunucu bir daha ortada görünmemişti. Delikanlı sanki yaşama sevincini kaybetmişti. Anlık bir rüya mıydı diye düşünüyordu. Ama ikinci günün ikindi zamanı onu büyük bir sürpriz bekliyordu. Ekranda bir kutucuk:
D……..:
Selam
Muhasebeci:
Merhaba… Hele şükür… İki gündür sizi düşünüyorum!
D……..:
Ne diye?
Muhasebeci bu ani ve mantıklı soru karşısında bocaladı:
Yani şey… Dişiniz ne oldu diye?
D………:
Sorma… İki gündür koşturuyordum, yaptırdım. Bir sürü zaman, acı, para.. Neyse…
Muhasebeci:
Geçmiş olsun. Ekranda görebilecek miyiz peki?
D…….:
Ekran… Ekran bugün son… Üç aylığına Amerika’ya dil kursuna gidiyorum…
Muhasebeci:
Yapmayın… Ne zaman?
D……..:
Yarın sabah
Muhasebeci:
Bir daha göremeyeceğiz yani…
D……..:
Görmek mi istiyorsun?
Muhasebeci:
Kesinlikle evet!
D……..:
Televizyonun yerini biliyorsun değil mi?
Muhasebeci:
Evet?! Ciddi mi söylüyorsun? Şimdi mi? D…….:
Niye olmasın… sen bilirsin…
Muhasebeci:
Yani elbette.. Tabii ki… Hemen!
***
Delikanlı şirketten heyecanla çıkarken birden aklına geldi. Olduğu yerde kaldı!
Önce dişçiye gidip sağlam ön dişini çektirmeye karar verdi, sonra hiçbir dişçinin sağlam diş çekmeyeceğini düşündü, sonra şirketin tam karşısındaki caminin tuvaletine gidip uzun uğraş ve acı ile ön dişini “söktü.” Sonra da taksi ile televizyona gitti. Sunucu, karşısında çekiçle darbe indirilmiş piyano gibi duran “enkaza” bir bardak çay içirdi, “Hemen makyaja girmeliyim” diyerek oradan uzaklaştı.
Gidiş o gidiş…

İstanbul için Burslar


İstanbul

İstanbul'da Nerelerden Burs Bulabilirim?...




21. Yüzyıl Eğitim ve Kültür. Vakfı Alisami Yan Stad yanı Kat Otoparkı üstü 6/4. Mecidiyeköy



21.Yüzyıl Anadolu Vakfı Mahmutbey Yolu cad.No:53 Şirinevler Tel:2126543769






A.Nihat Gökyiğit Eğitim Sağ. Kültürtür.San.ve D VakfıK Vakfı Tekfen Sitesi 80600 Etiler



A.R.Çarmıklı Eğitim Ve Kültür.Vakfı Cumhuriyet cad.Seyhan apt.No:12/5 Elmadağ Tel: 2122320500



Abdülkadir Eriş Eğitim Ve Sos.Y Vakfı Cumhuriyet cad. No:27 K:4 Taksim



Abdurrahman Bilimli Eğitim Kültürtür.Sağ.Sos.H Vakfı Davutpaşa cad.Yıldız sok. No:3 Topkapı



Adem Çelik Beykent Eğitim Vakfı Gürpınar E-5 ayrımı Beylikdüzü Tel: 2128721125



Akkanat Eğitim ve Sağ Vakfı K.Sitesi Pelit Sok. No:24 Merter Tel: 2126371761



Alarko Eğit ve Kültü Vakfı Muallim Naci cad. No:113-115 Ortaköy Tel:2122275200



Aliye Şevket Pozcu Eğitim Öğrt Vakfı Paşa Limanı cad. 64/1 Kuzguncuk Üsküdar Tel: 2164922031



Anadolu Eğitim Vakfı Telsizler mah.Talatpaşa cad.No:156/307 Gültepe-Kağıthane Tel: 2123251775



Anadolu Eğitim Ve Sos. Y Vakfı Ankara asfaltı üstü PTT Hastanesi yanı Umut sok.No:12 İçerenköy Tel :5743176



Aydın Doğan Vakfı Hürriyet Medya Towers 34544 Güneşli Tel:2126770760



Antalya Öğr. Ve EğitimVakfı Abidei Hürriyet cad. Hasat sok.No:2/6 Şişli



Asım Kocabıyık Kültür. ve EğitimVakfı Meclisi Mebusan cad. No:103 Salıpazarı Karaköy Tel:2122513410



Ayhan Şahenk Vakfı Sümbül sok. No:1 Levent Tel:2122829575




Bahçeşehir Uğur Eğitim Vakfı Bahçeşehir Koleji Bahçeşehir Tel:2126692500



Bayburt Eğitim Kültür. Ve Hiz Vakfı Kızılelma cad.Ahmet Hikmet sok.No:37 Fındıkzade Tel: 2126322025



Bektaş Özbek Eğitim Kültürtür.ve Sağ.Vakfı Bağlar mah.Çeşmealtı sok.No:33



Besni Eğitim Vakfı Teksim Sağlık sok.Opera İşhanı 43/32 Taksim



Bilgi Eğitim Ve Kültür Vakfı Boyacıköy Yokuşu Çamfıstığı sok.No:11 80850 Tel: 2122162222



Bizim Anadolu Eğitim ve KültürVakfı Bulgurlu Mescit Sok. No:7/1 Üsküdar Tel:2163489653



Boğaziçi Tel:si Güç.Vakfı B.Ü. Bebek






Çağdaş Eğitim Vakfı Kocatepe mah.Feridiye cad. No:53 Taksim



Çorum Eğitim ve Kültür Vakfı Tünel Geçit İşhanı 10.C Blok 230



Çuhadaroğlu Eğitim ve Araş Vakfı Hürriyet Mah.Bengü Cad. No:41 Şişli Tel: 2122242020



Cumhuriyetçi Eğitim Ve Kültür. Merkez Vakfı Halaskargazi cad. No:309/3 Hüseyin Hilmi Paşa İşhanı Tel: 2122962821 Çankırı



Eğitim Kültür ve Yard. Vakfı Alisamiyen Sok. No:2/5 Gayrettepe Tel: 2122748500






Darendeliler Y.Eğitim Ve Kültür Vakfı İstanbul cad.Mimoza apt.No:28/1-2 Tel: 2125723702



Dr. Ali Mümtaz Gürsoy Okut Vakfı Kırtasiyeci sok.Ekşioğlu İşhanı No:11 K:2 D:48 Kadıköy Tel: 3487540



Dr.Hakan Zeytinoğlu Eğitimve Y Vakfı Bağdat cad. No:179/5 Selamiçeşme



Dumankaya Vakfı Ankara yolu Pendik Kavşağı Dumankaya İş Merkezi






E.Kerim Aksoy Kültür.Eğitim Spor Vakfı Büyükdere C. No:165 Esentepe Tel: 2123361046



Eğitim ve Kültür Hiz Vakfı Çağlayan mah.Vatan cad. No:35/1



Elvan Çoru Ayaroğlu EğitimVakfı Yıldız Posta cad.Vefa bayırı sok.İş

Bankalılar Sitesi C Blok D:23 Esentepe



Enka Spor Eğitim ve Sos.Yar Vakfı Sadi Gülçelik Spor Sitesi İstinye Tel: 2122762214



Ensar Vakfı Süleymaniye cad. No:11 Eminönü Tel: 2125274947



Enver Çelik Eğitim Vakfı Zühtüpaşa mah.Kayışdağı cad. Beyazköşk Sitesi A1 Blok D:5 Ziverbey-Kadıköy



Erzincan Kültür ve Eğitim Vakfı Selahattin Pınar cad. Aralık sok. 7/3 Mecidiyeköy Tel: 2122135577



Ercan Eğitim Ve Araş. Vakfı B.dere Cad. No:121 Ercanhan G.tepe Tel: 2122746900



Erzurumlular Eğitim Kültür ve Day Vakfı İnönü cad. Vardar apt.No:14/37 Kozyatağı-Kadıköy Tel: 3712023



Eyüboğlu Eğitim Kurumları ve BilimAraş Vakfı N.Kemal mah.Talatpaşa cad.Dr.Rüstem Eyüpoğlu sok.No:3 Ümraniye Tel: 3287201






F.Akkaya Temel Eğ Vakfı Tophanelioğlu Cad. No:19 K.Çamlıca Tel: 3267000



Fatih Eğitim Vakfı Perpa İş Merkezi K:10 No:1913 Okmeydanı



Feyziye Mektepleri Vakfı Teşvikiye cad. No:152 Teşvikiye Tel: 2122466047



Furkan Eğitim ve Hiz Vakfı Karabayır mah.Bağcılar cad. No:4






Galatasaray Eğitim Vakfı Galatasaray Lisesi binası K:3 İstiklal cad.Beyoğlu Tel: 2122934310



Hanımlar Eğitim ve Kültür Vakfı Keçi Hatun mah.Haseki cad. No:63 Aksaray Tel: 2126326976



Hasan Yavuz Eğitim ve Kültürtür Vakfı Kavacık mah.Okul cad.No:18



Haydaroğlu Eğitim Ve Hiz Vakfı Kirmasti mah.Boyacıkapısı sok.17/19



Hisar Eğitim Vakfı Kireçhane Sok. No:10/1 Kuruçeşme Tel: 2122577009






İhsan Eğitim Kültür Vakfı Ankara cad. No:50/4 Tel: 2125222244



İkizdere Eğitim Vakfı Ekşioğlu İşhanı Bestekar sok. No:62/11-13 Altıyol-Kadıköy Tel: 3473028



İst. Ünv. Dr. Ziya Gün Vakfı İst. Üniv. Posta Binası Üstü Beyazıt



Çocuk Hast. K:6 Tel: 2126311310 İst.Ün.Sos.Bilim Eğitim ve Ar Vakfı İstanbul Üniversitesi Beyazıt



İst.Zih.Engel.için Eğitim ve Day Vakfı OTİM yolu Ihlamur cad.No:93 A Blok Tel: 2122732341



İstanbul Eğitim Vakfı Kumbaracı yokuşu No: 132 Tünel/Beyoğlu Tel: 2122510604



İstanbul Eğitim Kültür tür. Ve H Vakfı İzzettin Çalışlar cad. No:38/6



İstanbul Teknik Üniv. Gel Vakfı Taşkışla cad.İTÜ Taşkışla Binası Oda No:130 Tel: 2122923872



İstanbul Teknik Üniv. Maden Fk.Vakfı İstanbul Teknik Üniv. Maden Fk. Maslak Tel: 2122856122



İstanbul Teknik Üniv Vakfı İTÜ Maçka Kampüsü Teşvikiye Tel: 2122528247



İstanbul Üniv. Arş. Ve Yrd.Vakfı İstanbul Tel:si



İstanbul Üniv. Basın Film Mrkz.Arş. Ve Yrd.Vakfı Horhor cad.Kavalalı sok.No:5 Fatih



İstanbul Üniv. Diş Hek.Vakfı İstanbul Üniv. Diş Hekim. Fk. Çapa Tel: 2125242492



Istanbul Üniv. Orman Fk. Arş. G. Ve Eğitim Vakfı İstanbul Üniv.

Orman Fk.Dekanlık Binası Bahçeköy Tel: 2122261100



İstanbul Üniv. Siyasal Bilgler Fk. Mez. Ve Mens.Vakfı Vezneciler Kalenderhane mah. Darülelhan sok.No:8 Tel: 2125128021



İSTEK Vakfı İbrahimağa mah.Köftüncü sok. Acıbadem-Kadıköy Tel: 3263415



İzzet Baysal Vakfı Tersane Cad. İZSAL Han Karaköy






Kibar Eğitim ve Sosyal Yardım Vakfı D-100 Karayolu üzeri 32. Km. Tuzla/İstanbul Tel: 216 581 10 00



Lions ve Leo Klüb.Yön.Çev.Sağ.Eğitim Ve Sos.Hiz Vakfı Darülaceze cad. Famaş işmerkezi No:43/4 Okmeydanı Tel: 2122213735



M.Ü. Nihat Sayar Eğitim Vakfı Ressam N. İsmail Sok. No:22/2 B.evler Tel: 2125750878






Malatya Eğitim Vakfı Refik Saydam Cad. No:135/2 Şişhane Tel: 2122513738



Maltepe Kültür. Eğitim Çev ve Sp Vakfı Sahilyolu Yalı mah.Rıhtım cad. No:10 Maltepe Tel: 3050453



Marmara Ün. Tek Vakfı Kızılbey cad. No:121 Fikirtepe Kadıköy Tel: 3480292



Marmara Ün. Tıp. Fk Vakfı Aydın sok. No: 6 Altunizade Tel: 4924760



Marmara Üniv Vakfı Eğitim mah. Sarayönü cad.1. Sigorta Evleri sok. 3/2 Bl.10/2 Gözcübaba Kadıköy Tel: 4119574



Mehmet Çaprazlı Eğitim Vakfı Cumhuriyet mah.Keleli köy Çam sok. No:19/1



Mehmet Emin Horoz Eğitim Vakfı Haramidere Horoz Tesisleri 34850 Tel: 2126901000



Mehmet Termeli Eğitim Ve Y Vakfı Atatürk cad.Girne mah.Çiçek sok.No:9 Maltepe



MESS Eğitim Vakfı Kore Şehitleri cad. Ergin apt.No:20/3 Zincirlikuyu Tel: 2122718783



Mimar Sinan Eğitim ve H Vakfı Ünalan mah.Ayazma cad. No:75



Nihat Işık Öğr. Yard.Vakfı Bebek Rumeli Hisarı cad. No:98/8






Okan Kültür. Eğitim Ve Sp Vakfı Okan Plaza Ankara Asfaltı No:7 Acıbadem Tel: 3252021



ONBO Eğitim Ve Kültür Vakfı Osmanağa mah.Söğütlüçeşme cad. No:7/15 Kadıköy



Ordu Kültür. Ve Eğitim Vakfı Merkez mah.Reşitpaşa cad.No:45/7






Rumeli Eğitim Vakfı Ortaklar cad. Denizhan sok.No:3/1 Mecidiyeköy :



Sağlık ve Eğitim Vakfı Rıza Paşa Yokuşu No:50 Mercan Tel: 2125141574



Şahinler Vakfı M.Akif Cad. Kiraz Sok. No:3 Merter Tel: 2122372937



Saraçoğlu Eğitim Kültür ve Yard.Vakfı Rüştü Sarp Cad. No:22/24 Küçükyalı



Sedat-Güzin Gürel San. ve Eğitim Vakfı Cihangir C. No:20-22/6 Beyoğlu Tel:



Semiha Şakir Sa.Sağ.Eğitim Ve Sos.Y Vakfı Şairarşı cad.Semiha



Şakir Huzurevi Merdivenköy-Kadıköy Tel: 3868231



Sevgi Eğitim Vakfı Merkez mah.Öndeş sok.No:23



Şeref-Ziya Aray Eğitim Vakfı Fulya mah.Özbal Sok. No:4/3 Mecidiyeköy Tel:



Sevinç-Erdal İnönü Vakfı Anadoluhisarı Toplar önü No:8



Siirt Eğitim Kültürtür.ve Yard Vakfı İtfaiye cad.Hüsambey sok.No:11



Sivaslılar Eğitim Kültür tür. Ve Y Vakfı Alemdağ cad.Güler sok.Güler İşhanı 2/8 Tel: 4611806






Tunceli Eğ.Sağ Vakfı Cumhuriyet mah. Ergenekon cad.No:106/6 Feriköy Şişli Tel: 2122340390



Türk-Alman Day.Eğitim Vakfı Gökfliz İşhanı K:8 Mecidiyeköy Tel: 2122757610



Türk-Gürcü Eğitim Ve Kültür Vakfı Söğütlüçeşme cad.No:17 Beykoz



Türkiye Bed.Özür.Çoc.Sağ.EğitimveK Vakfı Çıngıraklı Bostan sok.Mutlu apt.No:40/1-6



Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı. Babanakkaş sok.No:8 Nakkaştepe-Üsküdar Tel: 4923232



Türkiye Yük.Tahsil.Genç.Öğr.ve İht. Vakfı Selmanağa mah.Selman-ipak cod. Şeyh Yokuşu sok.No:20/4 Üsküdar Tel: 3410589






Ümran Eğitim Kültürtür. Ve San Vakfı Hasan Halife mah.Vatanperver sok. No:50



Üniversiteliler Kültür. Ve EğitimVakfı Rumeli cad.60-62 80220 Osmanbey Tel: 2122402607



Uran Vakfı Mahir İz cad.No:56 Tel: 3431000



Uşaklılar Eğitimve Kültür Vakfı Millet cad. 75/13-5 Fındıkzade Tel: 2125853222






Vakıflar Yük.Tahs.Kız Yurd. Yetiş. EğitimK Vakfı İstiklal cad.Suriye Pasajı K:4-16 Beyoğlu



Vatan Sağlık ve Eğitim Vakfı Sıraselviler cad.No:19 Taksim






Yıldız Tel:siVakfı Yıldız Teknik Üniv. Kampüsü Barboros Bulvarı 80750 Beşiktaş Tel: 2122605533



Yüksel Kıroğlu Eğitim ve Sağ Vakfı Muallim Naci cad.No:1 Ortaköy Tel: 2122277547



Yumlu Eğitim Kültür ve Bilim Araş Vakfı Caddebostan Sarıgül sok.Beceren apt.No:26/3-1 Göztepe Tel: 3857231 Yükseköğrenim Eğitim Ve Araş Vakfı Seher Yıldızı sok.22/11 Etiler Tel: 2122870008


Ankara için Burslar


Ankara

Ankara'da Nerelerden Burs Bulabilirim ?




20 Mayıs Eğitim Kültür.Sos.Day Vakfı Turan Güneş Bulvarı No:22/6 Tel:4410939



21.Yüzyıl Eğitim Kültürtür Vakfı Atatürk Bulvarı No:131/8 Bakanlıklar






Abdülkadir Özkan Eğitim Vakfı Akıncılar Sok.No:21/8 Maltepe Tel:2323720



Adıyaman Eğitim Vakfı Karanfil Sok. No:21/9 Kızılay Tel:4188589



Ağa Ceylan Eğitim Sağl.Sos Yar Vakfı Uğur Mumcu cad.No:28 Gaziosmanpaşa Tel:4374824



Akın Eğitim ve Sağ Vakfı Koza somk.No:22 Tel: 4424822



Anadolu Çağdaş Eğitim Vakfı Tunus Cad. No:80 Tel:4267282



Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı Nacetibey Cad.16/14 Sıhhıye Tel: 2296816



Anadolu Üniv. Okuy. Ve Mez. Eğitim Kültür.Vakfı Karanfil sok.No:8/1 Kızılay



Ankara Kültürür ve Eğitim Vakfı Bayındır 1 sok. Fazıl bey İş Merkezi 15/12 Kızılay Tel: 4350056



Ankara Üniv. Geliştirme Vakfı Anıt cad.10/1 Tandoğan Tel: 2124990



Ankara Üniv. Hukuk. Eğitim Arş. G.Enst.Vakfı Cemal Gürsel cad.

Ankara Üniv. Hukuk Fk. No:58 Tel:3634050



Ankara Üniv. İlahiyat Fk.Öğr. YardımVakfı Ankara Üniv. İlahiyat Fk. Beşevler Tel: 2126800



Atatürkçü Düşünce Vakfı Sedat Simavi sok.No:60/1 Tel: 4416131






Batıkent Kültür. ve EğitimVakfı Fevzi Çakmak 2 30/17 Demirtepe

Tel:4323400



Bitlis Eğitim TanıtmaVakfı Selanik cad.No:17/13 Kızılay Tel:4186916






Çankaya Eğitim ve Kültürür Vakfı Abdullah cevdet sok.No:23/3 Çankaya Tel: 4380543



Cemal Nevzer Erciş Eğitim Vakfı Dr.Mediha Eldem sok.No:33/3 Kızılay






Doç.Dr.Olcay Birgül EğitimVakfı ODTÜ Kimya Bölümü



Durak Eğitim Öğrt.Day. Ve Yar Vakfı Zübeyde Hanım mah.Sulugöz sok.No:15/1 İskitler Tel:3413136






Eğitim Vakfı Nenehatin cad.No:77/16 Tel: 4462300



Eğitim ve Kalınma Vakfı Bayındır sok.38/7 Kızılay Tel: 4311635



Erişen Eğitim Vakfı Nenehatun cad.No:81/7 Gaziosmanpaşa Tel: 4462960



Eski Ankara Eğitim Vakfı İller sok.No:10 Tandoğan Tel: 2126168






Gazi Üniv. Diş Hekim. Fk.Vakfı Gazi Üniv. Diş Hekim. Fk. Emek mah. 82. Sok. No:4 Tel: 2126220



Gazi Üniv. Vakfı GMK Bulvarı 112/32 Tel: 2312608



Gençleri Destekleme ve Koruma Vakfı Alper sok.No:11/12 Tel: 4391176






Haberal Eğitim Vakfı Taşkent cad.77 Bahçelievler Tel:l 2225802



Hacettepe Üniv. Müh. Fk.Vakfı Hacettepe Üniv. Müh. Fk. Beytepe Tel: 2997216



Hacettepe Üniv.Vakfı 5. Cad. No:4 Bilkent Tel: 2664180






İhsan Doğramacı Vakfı 5.cad.No:4 Bilkent Tel: 2664179



İTÜ Yük. Müh. Bir.Vakfı Büklüm sok. No:71 Kavaklıdere Tel: 4285263






Kasrı Şirin Eğitimve Öğrt.Kültürtürür Vakfı Kazım Karabekir cad.120/58 İskitler Tel: 3601949



Köksal Eğitim Vakfı Koza sok.No:43 Gaziosmanpaşa Tel: 4403150



Köy Enstitüleri ve Çağdaş E Vakfı Atatürk Bulv.Emek İşhanı 7.Kat 704 Kızılay Tel: 4252468






Maarif Eğitim Day. ZehraVakfı Çankırı Cad. No:69/2 Dışkapı l



Milli EğitimVakfı Azerbaycan cad.Kasım Gülek sok.No:6 Bahçelievler Tel: 2154310



Muhtaç Çocuklara EğitimYard Vakfı Paris cad.Berkmen apt 6/1 Kavaklıdere Tel: 4336647



Mustafa Kemal GençlikVakfı Korkut Reis mah.Ciham sok.No:35/15 Yenişehir Tel: 2322078






Necmi Şahin Eğitim Vakfı Farabi sok.12/6 Tel:4682831



Nurettin Karaoğuz Eğitim ve Yar Vakfı Turan Güneş Bulvarı 82/A Çankaya Tel:4417334



Nurol Eğitim Kültür.Sp Vakfı Arjantin cad.No:7 Gaziosmanpaşa Tel: 4284250






ODTÜ GeliştirmeVakfı ODTÜ Yerleşkesi İnönü Bulvarı ODTÜ Tel: 2102156



ODTÜ Prof. Dr. Mustafa Parlar Eğitim Ve Arş.Vakfı Bilkent Plaza B 3 Blkok K:6/57 Tel: 2322300



Orman Bakanlığı Personeli Çocuk.Okut Vakfı Tuna cad.İnkılap sok.No:3/5 Yenişehir Tel: 4315727






Rıdvan Eğitim ve Yar Vakfı Ataç sok.No:29/13 Tel: 4335245



Samiye-Naim Eğitim Vakfı Ataç sok.Nur apt. No:33/11 06240 Yenişehir Tel: 4317185



Sema Yazar Gençlik Vakfı Sancak mah.12.cad. Sema Yazar sok.No:10 Tel 4401616






Tacettin Eğitim KültürürVakfı Rüzgarlı cod.Plevne sok.No:14/3 Ulus Tel: 3100002



Teknik EğitimVakfı Menekşe 1 Sok. No:6/12 Kızılay Tel: 4179931



TÜBİTAK Münir Birsel Lisünsüstü Bursları Vakfı Atatürk Bulvarı

No:22/1 Tel:4685300



Tuna Kültürür ve Eğitim Vakfı Bayındır sok.54/5 Kızılay Tel: 4187025






Türkiye Eğitim Kültür. Ve Sos Hiz Vakfı Necatibey cad.Yeşilırmak sok.13/7 Tel: 2297516



Uğur Mumcu Araş.Gaz Vakfı Paris cad.No:14 Kavaklıdere Tel: 4417720



Uluslar arası Kültür. Değişim. Prog. Burs Vakfı Uğur Mumcu cad.Kahraman kadın sok.18/8 Gaziosmanpaşa Tel:4464245






Üstün Zekalıları Geliştirme ve Des Vakfı Atatürk Bulvarı Emek İşhanı No:95/8 Kızılay l


İzmir için Burslar


İzmir

İzmir'de Nerelerden Burs Bulabilirim?




Adalet Kültür ve Eğitim Vakfı Fevzi Paşa Bulvarı Doğruel İşhanı No:136/602 Çankaya Tel: 4890855



Ahmet Tatari Eğitim Kültür Vakfı Yavuz Selim cad. No:2 Çamdibi Tel: 4612793



Akyaka Orta ve Yüks.Öğrt Vakfı Mürsel Paşa Bulvarı 1265 sok.No:10/9 Basmane Tel:4459540



Akyazılı Orta ve Yüksek EğitimVakfı 502.Sok. No:39 Hatay Tel: 2557912






Doğanata Eğitim Ve Kültür.Vakfı 18. Sok.No:12 Güzelyalı Tel:2855300



Dokuz Eylül Üniv.Vakfı Cumhuriyet Bulvarı No:144 Tel 4213517



Dokuz Eylül Üniv.Tıp Fk. Ve Uyg. H Vakfı Dokuz Eylül Üniv. Hastanesi M. Paşa cad.No:1606/102-106 Balçova Tel: 2595959



Dr. Erhan Sanater Okutma Vakfı Mürsel Paşa Bulvarı 36/B Tel: 4848489






Ege Çağdaş Eğitim Vakfı Cumhuriyet Bulvarı No:317/11 Tel:4641266



Ege Üniv. Güç.Vakfı Gençlik cad. No:12 Tel: 3428750






Güzel Sanatlar Eğitim ve Kültür.Vakfı Kıbrıs Şehitleri cad. 12/4 Alsancak Tel:4645051



Hadimi Eğitim ve KültürVakfı Mithatpaşa cad. Yanbastı İşhanı No:15/105 Ödemiş Tel: 5458413



Hancıoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı Fevzipaşa Bulvarı Derici İş Merkezi No:264-606 Tel:4458812



Hatce Kadın Eğitim Kültür. Sos. Yar. Day.Vakfı 555 sok. No:59 Tel: 3883006



Mehmet Dilsiz Öğr. YardımVakfı Karamustafa İşhanı No:301/3 Bergama Tel: 6326379






Mehmet Mumcu Eğitim Sağ. Ve Kültür.Vakfı Mızraklı cad.No:20 Yeşilyurt Tel: 4419526



Murat Reis Eğitim ve Kültür.Vakfı 188 sok.No:7 Hatay Tel: 2274474



Niyazi Uğur Eğitim Ve Kültür.Vakfı Korutürk mah.Meltem sok. No:46 Tel: 2774119






Raks Eğitim Kültür. ve San.Vakfı 1374 sok. No:4/101 Çankaya Tel: 4622153



Şıla Eğitim Kültür. Ve Sağ.Vakfı 842 sok. No:13 Konak Tel: 3732697



Türk Alman Kültür. Ve EğitimVakfı Atatürk cad. No:260 Alsancak



Y.Cevat Başçı Eğitim ve Kültür Vakfı Eşref Paşa cad.No:264 Tel:2288306



Yaşar Eğitim ve Kültür.Vakfı Şehit Fethibey Cad. No:120 Tel:4822200


Anıtkabir'in şifresi ne?

10 Kasım sebebiyle yine yoğun bir ziyaretçi akınına uğrayacak Anıtkabir. Peki, Anıtkabir ne aslında?



Bu hafta, bir nevî “Anıtkabir Haftası” olacak… Anıtkabir'in Arkasındaki şifrelerin kodları neler? Aslanlı Yol sadece “yol” mudur, niye bodurdur Anıtkabir'in ağaçları? Neden İnönü'nün mezarı başka yerde değil de Anıtkabir'dedir?



Bir Ankara-İstanbul tren yolculuğu sohbetinde tanımıştım onu, Restaurant Vagon'da… Pek çok büyük şehirdeki heykel ve anıtların mimarı bir profesörün yanında, kendi deyimiyle “yamaklık” yapmıştı bir dönem; o da mimardı, heykeltraştı. Lâf lâfı açtı, söz Anıtkabir'e kadar geldi. Heykel, anıt ve anıt mezarlar konusunda yetkin olan yontucunun anlattıkları ilginçti.









Yeknesaklık bozar “hüzün havası”nı



“Dünyada anıt mezarlar, salt bir defin olayıyla sınırlı değildir. Anıt mezarlardan, kişi kültünü daha da belirgin hale getirmesi, ziyaretçilerinde 'uhrevî' duygular uyandırması beklenir. Bu, Türkiye'de de böyle olmuştur. Anıtkabir'i yapanlar, bir anıt mezarda olması gereken hemen her şeyi düşünmüşlerdi. Meselâ, Aslanlı Yol ve diğer uzun yürüyüş yollarında yer alan zemin taşları asimetriktir. Ayrıca beşer santim uzunluğu olan çimler de vardır taşların arasında. Bununla; yürüyenlerin dikkatinin yeknesaklaşıp, yürürken başlarını sağa sola çevirme, yukarı kaldırma ya da sıkılarak etrafındakilerle konuşmalarına mani olmak amaçlanmıştır. Her şeye rağmen gözleriniz taşlara takılmadı, 'başınız önde' yürümediniz diyelim. O zaman da en azından çim aralıklarına ayağınızın takılmaması için yine mimarların öngördüğü biçimde yürümek zorunda kalırsınız. Böylece yol üzerindekilerin görüntüsü, 'başları önlerinde keder içerisinde yürüyenler' şeklinde olur.”









Anıtkabir'in ağaçları neden bodurdur?



Muhatabım, Anıtkabir'in çevresine dikilen ağaçlarla ilgili de, enteresan şeyler söylemişti. “Tesadüf değil” diyordu, “buranın yeşillendirilmesi için seçilen ağaçların bodur olması. Ankara'nın düzlük alanda bulunabilecek en yüksek tepesi olan Rasattepe, 'görkem'i hazırlayan bir zemin oldu. Buranın yeşillendirilmesinde kullanılan ağaçlar ise bilinçli olarak kısa boylu, bodur ağaçlardan seçildi. Böylece anıt yapının Ankara'nın her tarafından görülebilmesi amaçlandı. Düşünün, Anıtkabir'in etrafı ulu çınarlar ya da servilerle dolu olsaydı yarım asır içinde yani tam da bu yıllarda anıt mezar görünmez hale gelirdi.”



Yapım yıllarındaki ağaçlandırma tercihlerine ilişkin olarak anlatılanları, yıllar sonra yaşanan bir olayla birlikte düşününce mimarın haklılık payı var gibi görünüyordu. Ankara'nın en görkemli yapısı olması öngörülen Anıtkabir'in -ki 1950'lerde tam da öyleydi-, yıllar sonra bu özelliğine bir ortak gelebileceği fikri, bazılarının ciddi tepkilerine yol açmıştı. Turgut Özal, Başbakanlığı döneminde sürüncemede kalan Kocatepe Camii'nin inşaatını hızlandırıp, projesinde de değişiklikler yapıp camiyi büyüttüğünde, pek çok köşe yazarı, caminin büyüklüğünü dillerine dolamışlardı. “Özal, Ankara'nın en büyük yapısı Anıtkabir'le boy ölçüşecek bir cami yaptırıyor. Amacı, Anıtkabir'in Ankara siluetindeki tekliğini ve büyüklüğünü gölgelemek” yollu eleştiriler, o günlerde yaygın hale gelmişti.







Anıtkabir'in yerinde Frigliler'in mezarları vardı



Anıtkabir'in, semboller üzerinden anlatımı yeterli deyip, teknik özelliklerine bakılacak olursa, burada da ilginç pek çok detay bulunuyor. Anıtkabir'in inşası için ilk olarak Ankara Kalesi ile Atatürk Orman Çiftliği de gündeme gelmişti. “Atatürk, geçmişi değil, geleceği temsil eder” denilerek eski çağlardan kalma Ankara Kalesi fikrinden vazgeçildi. Atatürk Orman Çiftliği'ne karşı çıkanlar ise “Burası mesire, eğlence yeridir. Bir anıt mezar için uygun olmaz” görüşünü savunmuşlardı.



Anıtkabir'in şimdiki yerini ise CHP Trabzon Milletvekili Mithat Aydın önermişti. Anıtkabir'in bulunduğu yer, rasat takipleri yapıldığı için Rasattepe olarak anılıyordu. Anıtkabir'den sonra adı Anıttepe olan mahalde, çok eski asırlarda da yine mezarlar vardı. M.Ö XII. yüzyılda Anadolu'da devlet kuran Frigliler'e ait bazı mezar yapıları (tümülüsler) burada bulunuyordu. Mezarlarda, ölünün öbür dünyada kullanacağı düşünülen günlük hayata dair eşyalar vardı. İskelet kalıntıları ile bütün bu eşyalar, Anıtkabir'in buraya yapılma kararının alınması üzerine Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ne taşındı.



Anıtkabir için 1941'de açılan yarışmaya, Türkiye, Almanya, İtalya, Avusturya, İsviçre, Fransa ve Çekoslovakya'dan toplam 49 proje katılmıştı. Yapıma ise ilk üçe giren projelerden Prof. Emin Onat ile Doç. Orhan Arda'nınkiler uygun görüldü. İnşaatına 9 Ekim 1944'de başlanıp, 1 Eylül 1953'de tamamlanan Anıtkabir'in ağırlığının 150 bin ton olduğu tahmin ediliyor. Anıt mezar, 750 bin metrekarelik bir alan üzerinde Aslanlı Yol, tören meydanı, mozole ve on kuleden oluşuyor. Anıtkabir; depreme dayanıklı kılınmak için, geminin su altındaki kısmı gibi önemli bir bölümü toprağın içine gömülerek inşa edildi.







Kabir, 40 tonluk lahitin altında



Mustafa Kemal Atatürk'ün kabri, 40 tonluk yekpare mermerden yapılan sembolik lahtin yaklaşık 7 metre altındaki mezar odasında bulunuyor. Selçuklu-Osmanlı kümbet mimarisine göre yapılmış sekizgen şeklindeki mezar odasında kabrin etrafı, her ilden getirilen topraklarla çevrili. Ölümünden 15 yıl sonra Etnoğrafya Müzesi'ndeki geçici istirahatgâhından Anıtkabir'e nakledilen Atatürk'ün naaşı, tahnit işleminin çözülmesinin ardından buraya defnedildi. Mezar odasına, Genelkurmay Başkanı'nın izniyle girilebiliyor. Ankara'nın, neredeyse her tarafından görülebilen Anıtkabir'in bayrak direği ise ABD'de yaşayan Nazmi Cemal isimli bir işadamı tarafından 1946'da Türkiye'ye armağan edildi. Uzunluğu 33,5 metre olan bayrak direğinin 4 metrelik kısmı kaidenin altında bulunuyor.







Anıtkabir Nizamnamesi'nden…



“- Merasim bölüğü Alle boyunca ve Mozole önünde meydanlık etrafında bulunan nöbetçiler tüfekli ve merasim bölüğü kıyafetinde (Kordon yok) bulunurlar.



- Mozole merdivenlerinde ve için de bulunan nöbetçiler tabancalı, beyaz palaska, eldiven ve çelik başlıklı bulunurlar.



- Bu ziyaretlere katılacaklar, ziyaret saatinden 15 dakika evvel (10 Kasım'da saat 08.40 da) Anıtkabir giriş merdivenleri önündeki meydanda hazır bulunarak tertibi alırlar.



- Ziyaretçilerin başkanı, teslim aldığı çelengi sembolik taşın muayyen yerine koyarak yerini alır. Bu esnada boru ile verilecek bir (Ti…) işaretiyle ziyaretçiler saygı duruşuna geçerler. Bir dakikalık (10 Kasım'da 2 dakikalık) bir saygı duruşunu mütaakıp bando İstiklal Marşı'nı çalmaya başlar.



- Mozole'nin boşalmasını mütaakıp ziyaretçiler protokol sıralarına göre ve altışarlı sıralar halinde Mozole'nin sol kapısından girmek ve sağ kapıdan çıkmak suretiyle sembolik taşın önünden bir saygı geçidi yaparlar.”

3000'li Yılların Kehanetleri...

Bazıları şimdiden 3000 yılında olacakları sallamaya başlamış. Dilin kemiği yok ki, söyler. okuyalım gülelim gul



İşte size bazı öngörüler; kahin Ahmed Watts öngörüyor;



"Bir grup Y3K fanatiği, kendilerini dondurarak, 3000 yılında uyanacaklar. Onları gelecekteki güçler koşulluyor ve 3000 yılı kutlanırken, gezegeni fethetmek için darbe yapacaklar. "



* Nüfusun bu kadar hızlı artması sonucunda, toprak çok değerli ve nadir bulunur bir madde haline gelecek. Uzay teknolojisi sonucunda Ay´a yerleşilecek.



* İnsanlar çok daha zeki olacaklar, genetik mühendisliğinin gelişimi ve teknolojinin avantajları sonucunda çok zeki bir dünya oluşacak.



* Hiçbir kağıt ürün kalmayacak, yerini makineler ve plastik alacak.



* E-mail benzeri teknolojiler sayesinde haberleşme, eğitim ve eğlence sağlanacak.



* İnsanların boyu çok uzayacak ve evrim insan ırkının dışına çıkacak.  :?:



* Farklı ırklar kalmayacak, tüm ırklar karışacak ve etnik düşünceler unutulacak.  :lol:



* Klonlar kullanılacak ama 3000 yılında bile ancak tıbbi amaçlarla klonlamaya izin verilecek." ..



Ve Kay Herod diyor ki:



"3000 yılı olmayacak. Daha önce makineler zamanı durdurmanın yolunu bulacaklar yani artık zaman olmayacak. Aslında bu başladı bile..."


 


BANA GORE (Sizde yazabilirsiniz)


insanlar okdar üşengec olucakkı yattıkları yerden tüm yaşamı kontrol edicekler (bu gercekleşmeye başladı bile)

Artık para diye birşey olmuycak en azından elle tutulan bir para onun yerine sanal paralar bankalar(buda gercekleşmeye başladı)

ülke,milliyet kavramı kalkıcak yerine Dünya kavramı gelicek(dostuz biz tamamdır )

Şimdiki pantolonlarımız,bigisayarlarımız tarihi bir eser olarak en gözde evlerde yerini alıcak (bakınız bin yıl onceki kumsaatleri)

Tüm ögrendigimiz formuller ,geometrik şekiller, teoriler ,tezler değişecek herşey mutasyona ugruycak tüm kitaplar yazılı olan herşey değişcek Değişmeyen tek sadece bir kitap kalıcak ( Anladın sen )



Zaman durmaz mümkün değil sadece yavaaşlar

Bunlar tamamen gercek deneysel olarak kanıtlanmış

1-Şimşeklerin çaktığı bir havada cep telefonuyla konuşan bir kişiyi elektrik çarpar mı?



'Mythbuster' ekibi bu teoriyi bir kuklaya 200 bin voltluk elektrik vererek test etti. Ve sorunun cevabının kesinlikle 'çarpar' olduğunu kanıtladı.



2-Tavanda dönen bir pervane yerinden çıkıp bir insanın üzerine gelirse o kişinin kafasını keser mi?



Dönen pervanelerle bir dizi deney gerçekleştiren 'Mythbuster' ekibi pervane son hızda dönse bile bir insana çarptığında kırılıp kimseye zarar vermeyeceğini ispatladı.



3-Göğüslere takılan silikonlar yüksek irtifada veya alçak hava basıncında patlar mı?



Çılgın ekip yaptıkları testlerden sonra silikonların birçok farklı çevre koşuluna uygun olarak tasarlandığını ve asla patlamayacağını kanıtlayarak bu sorunun cevabını 'hayır' olarak belirledi.



4-Balıkların hafızası 3 saniyede bir silinir mi?



Bir grup balığı engel testlerinden geçiren Mythbuster ekibi bir ay sonra aynı teste tabi tuttuğu balıkların testi nasıl tamamlayacaklarını hatırladıklarını ortaya çıkardı. Bu sonuca göre yukarıdaki sorunun cevabı için kesinlikle 'hayır' diyebiliriz.



5-Benzin istasyonunda cep telefonuyla konuşmak patlamaya neden olur mu?



'Bir cep telefonu statik elektrik birimini keserek benzini tutuşturamaz. Yine de telefonunuzla sürekli arabaya çıkıp girerseniz düşük bir ihtimal bile olsa bu durum bir patlamaya neden olabilir'. Mythbuster ekibinin ortaya koyduğu bu bilimsel gerçeklerin ışığı altında bu sorunun cevabına rahatlıkla 'hayır' diyebiliyoruz.



6-Elektrik teline işerseniz çarpılır mısınız?



'Mythbusters' ekibi bu sorunun cevabını bulmak için de kapsamlı bir deney yaptı. Bir cansız mankeni birkaç litre idrarla ıslatarak elektrikli tele bağladı ve olanlar oldu. Bu deneyin sonuçlarına göre elektrik teline tuvaletinizi yaparsanız %100 çarpılırsınız.



7-İnsan sesi bir bardağı çatlatabilir mi?



Bir bardağı çatlatacak insan sesi frekansını bulmak için en son teknolojiyle donatılmış araçlarla deney yapan çılgın ekip bu deneyimlerine opera sanatçısı Jaime Vendera'yı da ortak etti. 'Mythbuster' ekibinin bulduğu frekansı sesiyle taklit eden Vendera cam bir bardağı çatlatmayı başardı. Bu deneyin sonucuna göre bir insanın sesini bir şarap bardağını çatlatacak frekansa getirerek eğitmesi mümkün.



8-Bir köpekbalığının burnuna yumruk atarsanız saldırıya uğrar mısınız?



Bu konuda da çalışmalar yapan ekip köpekbalıklarının aldıkları darbelere kaçarak tepki verdiklerini fakat siz onları yumrukladıktan kısa bir süre sonra geri geldiklerini belirtti. Eğer hayatta kalmak istiyorsanız köpekbalığını yumruklamaya devam etmeniz gerektiği de sıra dışı ekibin verdiği bir başka tüyo.



9-Bir gökdelenden düşen bozuk para birinin kafasına gelirse ölümcül sonuçlar doğurabilir mi?



'Mythbuster' ekibi bozuk paranın bir silahtan çıksa bile derinin içine işlemeyeceğini fakat temas ettiğinde insanın canını feci şekilde yakacağını belirtirken bu sorunun cevabını 'hayır' olarak belirledi

Ses Duvarı Gördünüz Mü???



 




 


Sırrı çözülememiş 10 olay

Geleceği gören harita :Coğrafya ve harita uzmanı ünlü Türk denizci Piri Reis'in 1513'te çizdiği Afrika, Amerika ve Güney Kutbu'nu gösteren harita, ortaya çıkarıldığı 1929 yılında ortalığı karıştırdı. Çünkü Güney Kutbu'nun keşfi, haritanın çizilmesinden çok sonra, yani 1818'de gerçekleşmişti. Dahası, Piri Reis'in haritası, kıtanın buz altında kalmış sahil kesimlerini de gösteriyordu. Ancak kıta üzerindeki buzlar, haritanın çizilmesinden tam 6 bin yıl önce erimişti.

2000 yıllık pil :Alman arkeolog Wilhelm Konig tarafından 1938'de Irak'ın başkenti Bağdat'ın yakınlarında bulunan 2 bin yıllık pil, bilim adamlarını şaşkına düşürdü. Konig, 13 santimetre boyundaki toprak bir kabın içine monte edilmiş bir bakır silindir, onun etrafındaki demir çubuk ve testinin ağzını kapatan asfalttan oluşan bu nesneyi "dünyanın en eski pili" olarak tanımladı. Pilin 2 volt enerji ürettiği saptanırken, 1800'lü yularda modern pili icat eden Alessandro Volta adlı İtalyan kontunun da şöhretine gölge düştü.

Antik çağ bilgisayarı :1900 yılında Girit açıklarındaki bir batıkta araştırma yapan bilim adamları ilginç bir cisme rastladı. Tahta bir muhafazanın içine yerleştirilmiş bir dizi bronz dişliden oluşan bu garip nesnenin kasası, yüzeye çıkarıldığı anda dağıldı ve cihazın içindeki karmaşık yapı ortaya çıktı. Yapılan çalışmaların ardından, bu aygıtın Ay, Güneş ve diğer gezegenlerin konumlarını hesaplamak ve istendiği anda bunların pozisyonlarına yönelik tahminlerde bulunmak için geliştirildiği anlaşıldı.

Kristal kuru kafa :Maya dönemine ait 1000 yıllık bu kristal kuru kafa, tek bir blok kristal üzerine oyma olarak yapılmış. Nasıl yapıldığı hala anlaşılamayan kuru kafanın altından tutulan ışık, doğrudan göz çukurundan yansıyor. Bu teknolojinin bugün bile mümkün olmadığı söyleniyor.

Generalin kemer tokası :M.S. 300'lü yıllarda ölen Çinli general Çou Çou'nun mezarında 1956 yılında bulunan kemerin tokası, yüzde 85 oranında alüminyumdan yapılmış. Ama doğada sadece bileşik olarak bulunan alimünyumun diğer maddelerden ayrıştırılarak tek bir madde olarak kullanılabilmesi ilk kez 19. yüzyılda mümkün olmuştu.

1000 yılda yapılan kent :Pasifik Okyanusu'ndaki Mikronezya adası yakınlarına kurulu antik Nan Madol kentinin inşası, M.Ö 200'de başladı ve 1000 yıl sürdü. 250 milyon tonluk dev bazalt bloklar kullanılarak yapılan bu kent, 100 yapay adayı kanallarla birbirine bağlıyor. Bu kadar bazaltın bölgeye nasıl getirildiği ise hâlâ sır.


Uzaylılar için iniş pisti :Peru'nun Pampa sahilindeki 450 kilometrekarelik alan üzerine çizili motifler, M.O. 300 üe M.S. 600 arasındaki dönemi kapsayan hayvan ve bitki şekillerini resmediyor. Nazca medeniyeti tarafından yapıldığı düşünülen bu garip motiflerin, uzaylılar için bir iniş pisti vazifesi gördüğü öne sürülüyor.


Concorde'un atası :M.Ö 200'de yapıldığı sanılan bu nesne, 1898 yılında Mısır'da bir lahitte bulundu. Ancak gerçek uçaklar icat edilene kadar ne olduğu konusunda kimse bir fikir beyan edememişti. 1972'de arkeolog Halil Mesiha bunun bir model uçak olduğunu, mükemmel bir aerodinamiğinin bulunduğunu ve kanatlarının Concorde'u andırdığını iddia etti.

Kayaya gömülü çekiç :Tahta sap ve demir tokmaktan oluşan bu çekiç, 1936'da Teksas'ta 400-500 milyon yıllık bir kayanın içine gömülü olarak bulundu. Modern bir aletin tarih öncesi bir kaya kütlesinin içine nasıl girdiği bir yana, çekiçte kullanılan demirin günümüz demirlerinden bile saf olması bilim adamlarını hayrete düşürdü.

Harçsız taş set :Peru'nun Cusco bölgesindeki bir İnka kalesinin etrafını 360 metre boyunca zikzak yaparak saran 9 metrelik setlerin yapımında, tanesi 300 tona varan kireçtaşı blokları kullanılmış. Ancak hiç harç kullanılmamasına rağmen bu kayalar, arasına bıçak bile sokulamayacak kadar mükemmel yerleştirilmiş